Röportaj: Rand Fishkin ile SEO ve Moz Üzerine Bir Söyleşi


SEO yazılım firması olan Moz'un kurucusu ve önceki CEO'su Rand Fishkin, arama endüstrisinde uzman ve etkili kişilerden biri. Kendi enerjisi ile dış kaynaklardan edindiği yaratıcı enerjiyi birleştirerek internet üzerinde çok başarılı oldu ve bu sayede birbirine çok bağlı bir topluluk kurdu, başardıkları ile hepimizin “teknoloji” açısından gelişimine katkıda bulundu.

Karizması ile çok iyi bir konuşmacı olan Rand'ın diğer yandan bilgisi, cömertliği ve espri anlayışı, onun dünya çapındaki SEO serüvenine katılmamıza vesile oldu. Ve ne şanslıyız ki onunla bire bir konuşma şansı bulduk.

Endüstride en bilinen isimlerden biri olmaya devam eden Rand'ın hikâyesinin de bir karakteri var. Annesi Jillian'ın müşterileri için web tasarımı kariyerine başladığında, beklenmedik gelir problemleri onu SEO araçlarını kendi kendine öğrenmek zorunda bıraktı. Bu işle uğraşırken çevrimiçi SEO kaynaklarının ne kadar sınırlı olduğunu gören Rand, sonunda kendi 'SEO MOZ' blogunu kurmaya karar verdi. Burası, onun şimdiye kadar öğrendiği her şeyi anlattığı bir yerdi.

Neyse ki, bu büyük çabası çabucak ilgi uyandırdı ve blogu trafik kazandı, bu da sonunda SEO danışmanlık firması Moz'un kuruluşuna kadar gitti.

Ama burada da bitmedi. Rand'ın insanlar için işe yarar araçlar üretme tutkusu, kendi içlerinde çok güçlü bir danışman firması olmaları ile sonuçlandı ve her ay küçük bir ücret karşılığında kullanılabilen bir yazılım çıkardılar. 6 aylık bir çalışmanın ardından, gelirler inanılmaz derecede arttı ve Michelle Goldberg'ten 'para biriktirip işi başka yere taşıma' konusunda tavsiye aldılar.

Zeo Agency'nin kurucusu Yiğit Konur, Rand ile MozCon 2017'de bir röportaj gerçekleştirdi. İşte detayları:

Yiğit: Moz ilk büyük projendi ve ilk para kazanma macerandı. Birçok ajans yazılım işine girme hayali kuruyor, ve biz de bunun daha ilginç bir yol olacağına katılıyoruz. Danışmanlık hizmetini 2009'da sonlandırma konusunda ne hissediyorsun?

Rand: Moz'un nasıl gittiğine bakarak iyi hissettiğimi söyleyebilirim, girişim destekli bir firma olduğunda, hizmet geliri senin için o kadar önemli olmuyor ve yatırımcılar tarafından aynı şekilde değerlendirilmiyor, halka açık piyasalarda da aynı şekilde, bu yüzden bizim için mantıklı olduğunu düşündüm.

Yine de, yıllar içerisinde birçok danışman ve ajansla konuştum ve şunu fark ettim ki danışmanlıkta çok güzel işler yapabilirsin ve oldukça kazançlı da olabilirsin. Her şeyin sahibinin sen olacağın şekilde inşa edilebilir ve işinin parçalarını vermek zorunda kalmayabilirsin.

Ben şahsen, eğer senede bir milyon dolar kazanıyorsan ama bazı diğer danışmanlara sadece 650,000 dolar vermen gerekiyorsa, bunun çok kârlı olabileceğini düşünüyorum. Bu kârları maaşına ek olarak alıyorsun, tabii Moz gibi bir yazılım firmasında da iyi bir maaşın olur. Yani demek istediğim, ne yapmak istediğine karar vermen gerektiği, çünkü yazılım ve girişim yolu riskli ve şansa ihtiyacın var, başarabilirsin, çok büyük olabilirsin, ama her şey berbat da olabilir, hepsi ihtimal dahilinde.

Yiğit: 2017'de bu kadar güçlü bir topluluk oluşturma konusunda ne düşünüyorsun? Bunu başarmak hâlâ sadece içerik gücüyle mümkün mü, yoksa diğer sosyal medya kanallarına da odaklanmalı mıyız?

Rand: Bugün çok daha fazla kanalın ve fırsatın olduğunu düşünüyorum. Bence, topluluğunu oluşturmak isteyen her işletme ve her kişi için işe yarayacak olan kanallar var ve işe yaramayacak olanlar var, yani burada herkese uyan genel-geçer bir çözüm yok, senin konunla ilgilenen insanlar nerede bulunuyorlar bunu çözmelisin. Pinterest'teler mi, Facebook'talar mı, yoksa Twitter'dalar mı? Hangi platformdalarsa, o platformları kendine trafik çekmek için kullanman gerekiyor. Bence buradaki tehlikeli şey, topluluğunu oluşturmak için başka birisinin platformuna güvenmek. Yani 'topluluğumu oluşturacağım ve hepsi Facebook sayfamda olacak' diyebilirsin ama bir düşün, Facebook'un önümüzdeki hafta ne yapacağını bilmiyorsun, güncellemelerin nasıl alındığını değiştirebilir, bildirimlerin nasıl geldiğini değiştirebilir, haber kaynağını değiştirebilir ve bir bakmışsın yüzde 20, 50, 60 kaybetmişsin.

Yiğit: Kendi deneyimlerine göre, önümüzdeki beş sene içinde SEO'nun nasıl olacağını düşünüyorsun? Endüstrimize ne olacak ve mevcut SEO analisti o zamana nasıl adapte olacak?

Rand: Ben, SEO'nun hâlâ aşırı derecede Google odaklı olduğunu düşünüyorum. Bence piyasada bu işi değiştirebilecek sadece bir tane potansiyel oyuncu var ve o da Amazon. E-ticaret işlemlerinin çoğunda, Amazon'un arama, tarayıcı ve ticaret trafiği konusunda Google'ı rahatsız edecek kadar yükselme ihtimali var.

Ayrıca, sesli aramanın daha uzun vadeli gelecekle ilgili olduğunu düşünüyorum - ama zaten sesli arama hiç sorun değil çünkü SEO açısından hiçbir şeyi değiştirmiyor.

Diğer taraftan, sesli cevaplar bütün oyunu değiştirme potansiyeline sahip. Atfedilmiş değiller, sitenize trafik yönlendirmiyorlar ve size marka gösterimi kazandırmıyorlar, o cevapları duyan insanları yeniden hedefleyemezsiniz, kullanıcı deneyimini kontrol etme şansınız yok ve e-mail adreslerini yakalayamazsınız. Her şey gider, elinizde hiçbir şey kalmaz ve bence bu tehlikeli bir oyun.

Peki, siz bu konular hakkında ne düşünüyorsunuz? SEO endüstrisine beş sene içinde neler olacağı konusunda fikirleriniz varsa, lütfen yorum alanından bizimle paylaşın!