Video: Rand Fishkin ve Danny Sullivan'ın Özel Röportajı
Öncelikle tüm SEOZEO okurlarına iyi bayramlar diliyoruz! Ekibimizden nacizane bir bayram hediyesi olarak, SEOmoz stüdyolarında çekilmiş en popüler videolardan birisi olan Danny Sullivan'ın SMX konferansı öncesi mozPlex'te Rand Fishkin ile birlikte yaptığı bu 30 dakikalık röportajı nihayet çevirebildik.
Bildiğiniz üzere dünyanın ilk SEO & SEM bloglarından biri olan Search Engine Land'in kurucusu ve yazarı olan Danny Sullivan, SEO dünyası için oldukça önemli bir isim. SEO gibi dinamikleri oldukça hızlı değişen bir sektörde, Haziran ayında kaydedilmiş bir videonun paylaşılması çok mantıklı görünmüyor olabilir. Ancak başta Penguen güncellemesinin yankıları olmak üzere, pek çok önemli konuya değinen bu kaynağın, hangi tarihte olursa olsun Türkçe'ye kazandırılması gerektiğini düşünüyorduk. Senkronizasyon ve çeviri ekibimizin saatlerini ve ofisimizdeki bardaklarca kahveyi tüketmeleri sonucu hazırladığımız bu video Türkiye'de ilk kez SEOZEO'da!
Kendi şahsi kanaatimce, SEO üzerine yapılmış en eğlenceli sohbetlerden biri olmasının yanı sıra, Danny'nin kendi kişisel hedeflerinden ve sosyal ağ devrimlerinden de bahsediliyor. Bu 30 dakikalık videoyu, izlemeye değip değmeyeceğini daha kolay anlayabilmeniz adına, 10 maddede videoda sorulan sorulardan bahsedelim.
- Penguen güncellemesi sonuçları ve güncellemenin gerçekten kaliteli sonuçları getirip getirmediği
- Google+'ın çıkışı ve mevcut başarısının değerlendirilmesi. Google+'ın SEO için nasıl bir adım olabileceği
- Google'ın son dönemde listeden çıkardığı blog networkleri ve SEO ajansları hakkında bir sohbet
- Google Shopping'in ücretli komponantları ve Google'ın kullanıcılardan ücret almama politikası
- Google Places'in Google+ Places'e taşınması ve gelecekte Google+'ta nelerin olabileceği tahminleri
- Search Engine Land'in yanına eklenen, Marketing Land ve SMX konferanslarının geleceği
- Danny Sullivan'ın yeni ajansı Third Door'un geleceği ve sektöre yönelik güzel bir sohbet
- Google'ın yerini başka arama motorları alabilir mi, kullanıcılar neden Google'ı tercih ettikleri
- Facebook'un yerini ileride hangi sitelerin alabileceği ve kullanıcıların Facebook'u tercih etme sebepleri
- Danny Sullivan'ın Facebook ve Google'ın maddi değerlendirmeleri hakkındaki yorumları
Başlıkların sizi heyecanlandıracağını umuyorum. Yer yer senkronizasyon ve çeviri hatalarımız olabilir. Bir kaç kez izleyerek gerekli düzenlemeleri yaptığım bu video, umarım herkes için faydalı olur!
Bu aşamadan sonra, yayınlanan tüm videoların altına mutlaka Türkçe transkriptini de ekliyor olacağız. Özellikle görme engelli okuyucularımızın da ekran okuyucuları aracılığıyla videoların içerikleri hakkında bilgilenmesi adına faydalı olmasını umuyoruz.
Konuşmanın Türkçe Transkripti
Rand: Nasılsınız SEOmoz hayranları? Bugünkü özel Whiteboard Friday bölümüne hoşgeldiniz. Bugünkü konuğumuz Danny Sullivan.
Danny: Teşekkürler.
Rand: Dünyadan izole ve kopuk yaşayanlar, tam olarak bilmeyenler için; Danny Sullivan; Search Engine Watch, Search Engine Land ve SMX konferans dizilerini işleten Third Door Media’nın kurucusudur. Kişisel fikrimce kendisi aynı zamanda, şu anda teknoloji alanındaki iyi muhabirlerdendir. Hatta en iyisidir.
Danny: Ah, teşekkürler.
Rand: Bence böyle. Danny bugünkü programımıza katılmayı kabul etti ve biz de ona bazı detay konulara ilişkin sorular soracağız. Aslında her sormak istediğimiz soruyu cevaplandıracağını söyledi. Başlıyoruz. Öncelikle, herkes şu Penguin’i merak ediyor. Sen ne düşünüyorsun? Bu Google için bir başarı mı yoksa fiyasko mu? Sence listeleme işini adilce mi, yoksa tersi şekilde mi yürütüyorlar?
Danny: Bunu söylemek zor. Olanların, gördükleri en kötü şey olduğundan; tüm küçük ölçekli işleri piyasadan sildiğinden ve Amerikan ekonomisinin çökeceğinden yakınan birçok kişiyle karşılaştım. Bu, tam olarak sizin düşündüğünüz bir şey. Florida güncellemesinin ardından gelen tepkiler cidden çok kötü geliyor bana. Florida olayından sonra dendiği gibi, Google’ın, Amerika’daki tüm küçük ölçekli işleri piyasadan silme niyeti taşıdığını ve söz konusu işlerin nasıl olup da ortalama on yıl boyunca ayakta kalmaya başardığını anlayamıyorum. Bence muhtemelen Penguin, Google’a halihazırda spam gönderen kişileri hedef aldı. Sizin, benim ya da Joe Wayland gibi insanların Google’a dediği şuydu: Bunu diğer sitelere anlatmak cidden gülünç; ah evet, temiz kullanıcı taktikleri güdün, iyi linkler inşa edin, bunu yaptığınızda birkaç blog linki eklersiniz, sonrası da çorap söküğü gibi gelir. Sanırım insanlar, o listelerden yanlış sonuçlar çıkardılar. Onları anlayabiliyorum ve umarım Google onların sıralamalarını düzeltebilir ve listede yükselebildikleri yere kadar yükseltir. Bunu demişken, bilmiyorum bunlara sen yanlış sonuçlar der miydin ama şimdi iyi sonuçlar alıp da spam geçmişi bulunanlar da var. Elbette gidip de “Hey, neler oluyor?” demeyeceklerdir.
Rand: Şey, forumlarda ya da mesaj demeyeceklerdir.
Rand: Şey, forumlarda ya da mesaj panolarında yaygara koparmıyorlar.
Danny: Evet. Sanırım birçok kişi için herhangi bir etkisi yok. Biz iki hafta önce Londra’daki gösterimizi yaptığımızda bir oda dolusu SEOcu vardı ve biz de onlara Penguin tarafından kaç kişinin listelendiğini sormuştuk. %3’ü el kaldırdı. Kaçınının Penguin’de başarılı olduğunu sorduk. Bir başka %3 el kaldırdı. Birçok kişi etkilenmemişti. Bence internette görünenle, özellikle forumlarda, insanlar üzerindeki etkisi çok farklı olabiliyor. Google’ın dediğine göre Panda, bu olaydan ziyadesiyle etkilenmiş. Ama eminim sen bundan yakınan çok kişi duymuşsundur.
Rand: Birçok büyük site de yakınıyor, evet.
Danny: Evet. Bunun Google için başarı olup olmadığına gelirsek… Bilemiyorum hâlâ ortalarda dolaşan bir tür spam var. Bunu görebilirsin. Bunu Google spam ekibi başkanı Matt Cutts’a “Bunu spam’i durdurmak için yaptın ama herkes hâlâ spam görüyor,” dediğinde, cevabı “Dikkatli olmaya çalışıyoruz ve müdahâle etmemiz gereken yerlere müdahâle ediyoruz.” oldu. Darbe alan siteleri sürekli inceledim ve spamli profilleri tespit etmek o kadar kolay ki. Bir de umarım Google’dan yakın zamanda, Penguin’de düşüş yaşayanların kendiliğinden cezalandırılmadığına ilişkin bir açıklama duyabiliriz. Sanırım birçok kişi ağların ya da linklerin kırıldığı yerde bir tür taşıma etkisi gördü. Bu ceza almanızdan kaynaklanmıyor. Bu, sadece eskiden aldığınız oyların artık eskisi kadar çok sayılmadığından kaynaklanıyor.
Rand: Aynen. Artık herhangi bir değer taşımayan linklerden oy alıyorsunuz.
Danny: Ezine & Skidoo Do-Do’da harika bir iş çıkardınız ama artık bu pek de işe yaramıyor.
Rand: Benim favori sitem orası.
Danny: Muhteşem. ama artık bu pek de işe yaramıyor.
Rand: Benim favori sitem orası.
Danny: Muhteşem.
Danny: Harika.
Rand: Çok iyi. Google yöntemlerinden bahsetmişken, Google+ hakkında ne diyorsun? Bu onlar için bir zafer mi sence? Kesin bir zafer mi? Yoksa buna daha var mı? Ya da bu bir yenilgi mi? Bu durumda bir rekabet olacak mı?
Danny: Söylediğin her şey geçerli. Sanırım Google+, Facebook’tan sonra gelen ikinci güvenilir site. Bu açıdan bu bir kazanım. Değil mi? Eğer Facebook kullanmak istemiyorsanız ama aynı zamanda tam donanımlı bir sosyal ağ uygulaması istiyorsanız; fotoğraf paylaşmak, durum güncellemeleri ve benzer şeyler yapacaksanız, kullanacağınız şey Twitter olmayacaktır. Çünkü Twitter’da buna benzer kontroller yok.
Rand: Twitter bir tür mini blog gibi.
Danny: Twitter’ı seviyorum.
Rand: Ah, ben de.
Rand: Twitter bir tür mini blog gibi.
Danny: Twitter’ı seviyorum.
Rand: Ah, ben de.
Danny: Okyanusta minik bir damla gibi. Bence Facebook'un Google’ına karşılık kendi Bing’lerini yaparak harika bir iş çıkardılar. Şimdi, pazar payına yakın olmak açısından bu bir başarı mıdır? Hayır. Bu bir yenilgi mi? Bu da değil. Orada olan şey faaliyet. Ama çok az, çok düşük seviyede bir aktivite. Bence yapmaları gereken asıl şey ihtiyaçları olan sosyal sinyallerin bir kısmını toplamak. Eğer bu yapıldıysa, sırf birçoğunun kendi sitelerine Bing butonu koyması bile kendi başına bir başarıdır.
Rand: Bunu arama sonuçlarını daha iyi, daha güçlü hâle getirmek için kullanabilirler.
Danny: Hatta butona da gerek yok, hatırlarsan bir ara Facebook’taki her beğeniyi alırsak Facebook’un bunu fark edeceğini ve her şeyin sıralamaya gireceğini ve Facebook’un bunları göreceğini düşünürdük. Aslında Google birçok veriyi görüyor. Google Analytics ile çalışan siteleri. Güzel. Böylece o veriyi alıp başka iyi amaçlar için kullanabiliyorlar.
Rand: Elbette. Bir sürü kuralı yerinden oynatan gizlilik anlaşmasını hepimiz imzaladık.
Danny: Evet. Ama herkes Google Analytics ile çalışmıyor. Ya da Google AdSense. Herkeste bu uygulama yok. Herkese verdikleri bir DNS’leri var. Şimdi bir de link kısaltıcıları var. Google butonlarının hepsi, hatta tıklanmasalar bile, her giriş; Google’a birilerinin ilgili sayfada olduğunu söylüyor. Bu şekilde de birçok veri elde edebiliyorlar.
Rand: Google+ ya da herhangi bir Google hizmetine giren herkesi biliyorlar. O sayfaları kimlerin dolaştıklarından haberdarlar.
Danny: Galiba bir yıl kadar sonra çıkacaklar ve bence şimdiden birkaç açıdan epey başarılılar. Özellikle Google Buzz’la kıyaslarsan. Kıyasa vurduğunda sosyal pazarın %30’luk bir payına sahipler. Başka hiçbir yerde bu kadar büyük değiller.
Rand: Google’a ilişkin birkaç şey daha. Bunu özellikle soran bir sürü kişi tanıyorum, sadece Penguin tarafından cezalandırılan değil; farklı şekillerde de yasaklanmış olanlar da var aralarında. BuildMyRank’i gördün, şu büyük blog ağı, bir dolu yöneticisi var. Görünüşe göre, içlerinden biri önceden yasaklanmış ama onunla beraber yeni yasaklananlar da vardı. Will Reynolds' un şirketi olan SEER Interactive 48 saat boyunca yasaklandı. iAcquire da tabi. o da yasaklandı.
Danny: Nadir 48 saatlik ceza alanlardan. o da yasaklandı.
Danny: Nadir 48 saatlik ceza alanlardan. Normalde bu bu şekilde planlanmaz ama…
Rand: Sanırım bir hata oldu. Ne olduğunu bilmiyorum. Google’ın Ağ Spam Ekibi’nin bu konuda sessiz kaldığını düşünüyorum, özellikle link kısmında. Belki diğer alanlar, kötü yazılım, vs. uzun bir süredir sessizler ve birden bu yılın ilk altı ayında inanılmaz yükselişe geçtiler.
Danny: Sanırım BuildMyRank ve rehberler bu işin bir yanı. Bence Google, insanların “Tüm spamin ortada dolaşmasına izin verdiniz, bunların olmasına izin verdiniz.” türünden şikayetlerini gördü. Bu alanda gelişim gösterdiler. Penguin’in başlangıcında fark ettiğim şey,insanların SEO’ya ilişkin düşüncesiydi. Bu kavramı nasıl bu kadar geliştirdiklerini düşünüyorlardı. Açıkçası bir makaleyi alıp bunun 500 farklı çeşidini yaratacak bir yazılım alıp, blog ağında bunları yayınlayabilir ve her şeyi birbirine bağlayabilirsiniz; çünkü bu link inşasıdır. Herhengi bir şeyi bulamayan rehberleri kullanmayın. İşte şimdi sıralamaya dahilim ve işe yaradı.
Rand: Gerçekten de.
Danny: SEO olmayan şeyi anlamayan kişileri anlayabiliyorum… sanki tamamen kopuklar. Kafası karışık insanlar gördüm, sanki vahşi ormanlara dalmış gibiydiler. "Ne oldu şimdi? Bombanın teki patladı, her yerde penguenler ve tüyler var ve neler olduğunu bilmiyorum” ya da “Tüm bunları ben yaptım. Bunu senin yapman gerek diye düşünmüştüm,” gibisinden tepkiler veriyorlardı. Ama hayır. Sanırım bu, bunun bir parçası. Google açıkça Penguin’i oluşturduklarını söylemişti. Sanırım, biz de o zaman; herhengi bir değer katmayan ağları çıkaracağımızı söylüyorduk. Bence BuildMyRank gibi bir şeylere de bakıp “Tamam, herşey yolunda gidiyor. Bence BuildMyRank gibi bir şeylere de bakıp “Tamam, herşey yolunda gidiyor. Bu yüzden sizi ve ağı cezalandıracağız; çünkü biliyoruz ki kusursuza yakın derecede iyisiniz. Bu zamana kadar masum davrandığınıza inanmıyoruz.” gibisinden bir şeyler söylemeleri fikri de cidden kafa karıştırıcı. Daha sonra da “Tamam, şimdi her kim buradan link edinmeyle işe başlarsa, onları saymayacağız.” diyebilirlerdi. Bundan sonra da, elbette ortada negatif SEO kalmaz.
Rand: Kesinlikle. BuildMyRank’ten ortada negatif SEO kalmaz.
Rand: Kesinlikle. BuildMyRank’ten birçok link işaretleyeceğim.
Danny: Evet, Google bu tür linklere birçok link işaretleyeceğim.
Danny: Evet, Google bu tür linklere nasıl yaklaşacağına ilişkin fikrini değiştirmeden bunu yapabilirdin. Sanki ortalıkta denetleme noktasına giden sarhoş birileri vardı. İlk başta kimse ne olduğunu anlamadan herkes kontrol edildi. Sonra ertesi hafta kurdular ve insanların gitmesini izlediler, çünkü bu herkesin "O son kadehi içmeyecektim." demesi gibiydi. Belki de en iyi benzetme bu değildi. Neyse, bunlar garip şeyler. Bu tıpkı Google link satın aldığınızı düşünüyorsa onlara kızmamanız gibi.
Rand: Evet. iAcquire çok ilginçti, çünkü sanırım en son gördüğümüz şeyler Text Link Ads’ e benzer şeylerdi.
Danny: Text link AdWords, evet.
Rand: Ağları aslında orada ortaya çıkmıştı ve Google da onları listeden çıkarmıştı.
Danny: Ve hala listeden çıkarılmayan tonlarca kişi var. Bu çok garip çünkü “Eh, Google, eden onları seçtin? Başka birilerini de seçebilirdin,” diye sordurabiliyor ama aldığınız cevap “Çünkü onları seçtik,” gibisinden bir şeyler olacak.
Rand: Birinden örnek ver.
Danny: Beri yandan, bu durum iAcquire’ı pek de etkilemedi çünkü onlar pek de oturup “İnşallah sıralamaya gireriz.” türünden dua eden tiplerden değiller. Ah hayır, biri bizi ağda arama yaparken bulmadı. Muhtemelen bu durum, durumu kavrayan bir müşteriye “Neyden dolayı yasaklandın?” gibi bir soru sordurabilir. Ceza almamışlarsa bile bu bir şekilde açığa çıkabilir.
Rand: Elbette. Bu hiçbir şekilde dürüst müşterileri cezalandırmamalı, onlar etkilenmediler çünkü.
Danny: Aynen, tabi dürüst oldukları ve de Google onları kapatıp da başlangıç noktası olarak aldıkları siteyi bulmadığı sürece.
Rand: Yeterince adil. Negatif SEO’lara gelirsek, merak ediyorum da hiç %100 dürüst, asla yanlış bir şey yapmamış bir sitenin negatif SEO tarafından cezalandırıldığına rastladın mı?
Danny: Bu türden şeyleri hatırlamam pek. E-posta kutumda sakladığım bir site var ve Google üzerinden takip etmeye çalışıyorum burayı. Birileri çıkıp da "Biliyorum, aynısı bana da oluyor." diye yazdığında daha sık kontrol etmeye çalışıyorum. Bu noktada belki de yüzlerce farklı şikayet aldım. Penguin’den sonra “Negatif SEO tarafından listeden çıkarıldım” dediler. Ama hayır. Gerçekten negatif SEO tarafından çıkarılmadınız. Hayır. Bence Penguin tarafından ceza alan birçok kişi, “İşte şimdi oluyor.” deyip negatif SEO kavramına tutunuyordu. Evet, olabilir. Ama bu sizi Google’a geri döndürmez.
Rand: Sanki başkasının hatasıymış gibi.
Danny: Harika, iyi bir noktaya değindin; ama eskiden olduğunuz yere dönemeyeceksiniz. Oldu. Bitti. Bence insanların anlamaya ihtiyacı var. Neyse, sanırım negatif SEO’lardan bahsetmeye başlasak iyi olacak. Bu aslında potansiyel ciddi sorunları yok etmek anlamına gelmiyor. Ya bu türden linkleri işaretleseniz ve bir tür link uyarı sistemi üretseniz; o da onu buna çevirse? Ama tüm bunlara baktığımda, insanları listeden çıkaranın negatif SEO olmadığını görüyorum.
Rand: Bence bu, birkaç negatif SEO örneği görmek gerçekten etkileyici. Google ekibinin ne kadar iyi olduğundan bahseden bölümler var.
Danny: Evet. Küçük bir oyuncuysanız ve rekabet ortamında bulunuyorsanız çok da fazla reklama ihtiyacınız yoktur. Bundan sonra, evet, bence bu noktada risk altındasınız. Bence bu gerçekten Google’ın dikkate alacağı bir şeylerin altını çiziyor. Belki Google buna daha yakından bakar ve “Tamam, belki linkleri gerçekten saymamalıyız ya da belki yapmamız gereken, kişilere daha fazla geri dönüt vermek; böylece bir şeyler olduğunda herkesin kafası daha rahat olur. Tanrım, belki de seçilen link özelliklerini tekzip etmemiz gerek.” gibi bir kanıya varabilir.
Rand: Ki bu da spamle çalışanların en büyük rüyası. Çünkü böylece onlar yapabilir...
Danny: Bir SEOcu olarak ilgilenmem gereken şeyler listesinde, beni silen negatif SEO mu, hayır, aklıma gelen ilk şey Penguin'e nasıl tepki verdiği oluyor.
Rand: Harika. Tamam. Peki bu Google Mağaza’daki oyunlara para ödenmesine ne diyorsun?
Danny: Evet,
Rand: Ücretli üyelik.
Danny: Yeni şeytanımız oldukça iyi. Ya da bu yenilik oldukça şeytani. Adama “vay be” dedirtiyor ama editörlerimden birinin lafıyla “F vay be”. Yıllar önce, işinin ters gitmesine alışmıştı ve hep “F vay be” derdi.
Rand: Yahoo’da da eskiden ücretli üyelik vardı. Google ezdi geçti onları.
Danny: Aynen. Google hiçbir zaman "ücret dahil" fikrinden hoşlanmamıştır. Bu, reklam listelerinde bulunmayan listelere para ödemeniz anlamına gelir. Para ödediğinizde listelere dahil edileceğinize ilişkin kesin bir garantiniz olmaz, belki siteniz öncekinden daha fazla ziyaret edilir o kadar.
Rand: Daha fazla aranır, evet.. daha fazla ziyaret edilir o kadar.
Rand: Daha fazla aranır, evet..
Danny: Google’ın yaklaşımı her zaman
Rand: Daha fazla aranır, evet..
Danny: Google’ın yaklaşımı her zaman "Buna inanmıyoruz.” türünden olmuştur. Bu yalnızce ağda aramaya inanmamak değildir. Bu daha çok 2004’te halka açıldıktan sonra, bunu yapmamız gerek diye düşünmediğimize örnekti. Froogle’dan bahsediyoruz, arama motoru mağazamız ve Froogle’ın ne kadar iyi olduğunu anlatıyoruz çünkü dahil edilmeye ilişkin herhangi bir yükümlülüğümüz yok. İleri sararsam, 8 yıl sonra; Froogle dediğim şey Google Mağaza olarak anılmaya başlandığında, hala aynı şey olsa bile, evet, ücretli katılım normal geliyor. Peki şimdi neden normal geliyor? Eh, bu olmadan iyi kalitede bir şeyler elde etmek çok zor. 8 yıl önceki alogoritmanız, “Herkesi dahil edebiliriz, bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz.” diye böbürlenmenize neden olacak kadar iyiydi. Ama 8 yıl sonra “Ücretin de bir rolü var bu işte.” dedirtiyor bu durum. Ki bu bazı arama motorlarına Google’ın aksini söylediği şey. Sadece göz kırpıp, dikkat çekip “Ücretli üyelik kolay bir yol.” dediler, ki bazı açılardan gerçekten de kolaydı. Ayrıca bir grup da ücretin büyük bir rol oynadığına ilişkin tartışma içindeydi. Eh, bunu şimdi yapıyorlar işte. 180 derecelik bir dönüş. İnanılmaz. Ayrıca bunun yanında bir de ücretsiz liste yığınlarına ödeme yaptırmış olmaları ve bunun büyük bir bölümünü ellerinde bulunduruyor olmaları da gerçekten inanılmaz. Bu yeni sorular doğuruyor. Bir sonraki: Google News. 50 popüler gazete listeye girmek için para ödüyor. Listeye giriyorlar, Google+ Local ya da her ne diyorsak.
Rand: Google Places.
Danny: Bu Google’ın “Asla dokunmaz.” dediğiniz türden bir şey, çünkü ilk başta söylenen “İyi çocuk olun.”dur. Aslında şu şirketi, neydi adı, onu ilk saptadıkları zamanı hatırlar mısın? Performix, hani şu ilk ücretli üyelik satan? Hemen satış yapan kısmını çıkartmışlardı, çünkü bu tür bir şeye bağlı olmak istemiyorlardı. Şimdiyse tutumları “Kim takar?” modunda.
Rand: Bugün hala onları tutup tutmadıklarını merak ediyorum..
Danny: Olabilir, neden olmasın?
Rand: Google Places’ın Google+’a kaydırılmasına ne diyorsun? Sence bu iyi bir hamle mi? Yani en azından henüz ücretli üyelik istemiyorlar.
Danny: Bilemiyorum. Google Places’da yapılanı sevmiştim. Garip. Google+ bana tüm Google’ın taşındığı yeni bir ev izlenimi veriyor. Bir gün Google’a gireceğim ve kimse evinde olmayacak. “Ah, hepimiz Google+’dayız.” diyeceklermiş gibi. Şimdi Google Events geliyor. Google Events’ın hızlandırılmasına ilişkin öneriler gördük.
Rand: Google Zaman tüneli.
Danny: Önce Google+ News ardından da Google+ Shopping geliyor. Satıcıların önce Google Places ve ardından Google+ Local hesapları olması gerektiğini düşünmeleri çılgınca. Ki bu da mantıklı bir yaklaşım hele ki Google gibi “Naparım da 80 milyon yeni kullanıcı edinirim? Haydi Amerika'daki tüm işletmeleri Google+ kullanıcısı yapalım.” diye düşünürsen. Belki Facebook’un çeşitli bölgelerde bir şeyler yaptığını düşünecek olursak, bu gerçekten de mantıklı...
Rand: İş talepleri var.
Danny: Bu işletmelere gidip “Bak bu
Rand: İş talepleri var.
Danny: Bu işletmelere gidip “Bak bu işin bir de sosyal yönünün olduğunu anlıyorsun. Bir Facebook hesabı edin.” diyebilirsin. Yine de benim mahallemdeki çörekçi bunu yapmadı. Oradaydım ve o adamın kafası karışmış gibiydi. Oradaydım “Ne yapıyorsun?” “Facebook’u kontrol ediyorum” “Facebook da ne?” Daha çok benim Facebook hesabıma takılıp kalmıştı, mesajlara bakmadım. “Mesajlara bakmam gerek.” Sanki okumazmışım gibi. Neyse, kendisinin de Facebook hesabı yoktu. Ona Facebook, Foursquare, Google+’a girmesini söyledim. Bana sadece ne tür çörek istediğimi sordu. Pek de umursamıyordu.
Rand: Süper cevap. Senle ve Third Door Media ile çalışan personelle ilgili bir şeyler sormak istiyorum. Bize Search Engine Land, Marketing Land’dan bahset. SMX zamanla büyüyecek mi?
Danny: Zamanla “SMX Dünyası (Land)” haline gelecek. Bundan sonra da her şey “Dünya(Land)” olacak zaten. Disneyland’ın izinden gidiyoruz.
Rand: Tıpkı bizim herşeyin sonuna "moz" eklememiz gibi. Disneyland’ın izinden gidiyoruz.
Rand: Tıpkı bizim herşeyin sonuna "moz" eklememiz gibi. Siz de her şeyin sonuna "Land" koyuyorsunuz.
Danny: Aynen. Sonra da komplo teorilerini gerçeğe dönüştüreceğiz. Siz de her şeyin sonuna "Land" koyuyorsunuz.
Danny: Aynen. Sonra da komplo teorilerini gerçeğe dönüştüreceğiz. “Sanırım bundan sonra ‘Terra’ diyecekler. Terra Nova."
Rand: Kenny Moz Land’e gir. Hemen.
Danny: Çoktan yaptık bile. Search Engine Land ile başladık ki arama motoru geçmişli biri olarak bu gayet mantıklı ve kalan tek alan adı da oydu.
Rand: Tek neden bu olamaz.
Danny: Eh, hayır, yani yeni bir şeye ihtiyacım vardı. Ben de Search Engine Watch’ı işletmeye başladığımda, evvelden beri yaptığım şeyi yapmak istedim. Her şeye baştan başlamam gerekti. Search Engine Land yeni bir site yapmaya başlıyordu. Gidip de önceden yaptığımızı yapmak mantıklı gelmişti. Spin’e başladığımızda, Third Door Medya şirketi olarak, yapmak istediğimizin sadece kapsamlı bir arama olmadığını düşündük. İnternet pazarlamacılığında dürüstçe bir şeyler yapmak istiyorduk. Şu aralar öğrendiğim gibi hileli şeyler değil. Internet pazarlamacılığı, dijital pazarlama; sizi zengin etmeyecek ama online olarak iyi bir şeyler kazandıracak herhangi bir şey. O ara Digg gibi şeyler oldukça popülerdi.
Rand: Elbette. Reddit hâlâ çok büyük.
Danny: Daha da ilerliyor.
Rand: Elbette. Reddit hâlâ çok büyük.
Danny: Daha da ilerliyor. Bunun muhteşem olacağını düşündük. Özellikle Digg’de bir hikayeyi aratıp da onu sabit hâlde bulamayan, zorlanan insanlar için bir şeyler paylaşabilecekleri bir site yapalım dedik.
Rand: Bu Reddit için de geçerli.
Danny: İlk yıl geçti, iyi gitti. Büyüdü, genişledi. Bence asıl olay insanların Facebook ve Twitter’da daha çok şey paylaşmaya başlamasıyla oldu. Oluşan faaliyeti göremedik. Gelen birçok spam’i gördük elbette. Sonra insanlar ne spam, ne değil tartışmasına başladı. Birçok şey söyleniyordu. Kaliteli bir şeylere odaklanmak yerine, 14 kişinin paylaştığı şeylerin adil olup olmadığına karar verme üstüne çok zaman harcadık. Bir yıl daha denedik ve “Sadece seçelim” dedik. Sonunda Search Engine Land’de ne yaptığımızı bildiğimizi düşündük. İnsanlar içeriği beğeniyordu. Sosyal medyanın büyüdüğünü izliyorduk ve bazı açılardan Google ve Facebook’un yaptığı şeyler gelişiyordu. Aynı basın toplantılarına gidiyorduk. Bazı alanlarda daha kapsamlı olmak üzere, Search Engine Land’de yaptığımız içeriğin benzerini yapabilirdik. O zaman Marketing Land yapalım dedik. Tüm olan buydu. Search Engine Land’i Marketing Land’e dönüştürmeyi istememiştik, çünkü sadece ve sadece haber arayan insanlar olabilirdi bizce. Bunu bozmak istemedik. Bunu daha da ilerletmek istiyorum.
Rand: ikisini ayrı mı tutacaksın? Bu bir gün Marketing Land/Search olmayacak mı?
Danny: Evet. Bundan on yıl önce, eğer Marketing Land bu kadar büyük olsaydı, orada bir Search Engine Land alanı görebilirdin. Şimdiyse bu mantıklı gelmiyor ve kullandıkları şeye alışmış olan insanların düzenini bozuyor. Bir de, daha çok “Arama hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum ama aynı zamanda pazarlama hakkında da bir şeylere ulaşmak istiyorum.” gibisinden talepleri olan bir başka takipçi grubun olduğunu düşündük. Marketing Land’in yaptığı şey de bu, bizdeki editörlere ve içeriğimizin kalitesine yön veren de buydu. Olan bu. Biz bunu ortaya çıkardık. Oldukça da iyi gidiyor. Örnek ağ tarafından, sosyal takipçilerimiz ve ücretli üyelerimiz cephesinden gelen tepkilere göre, bu gerçekten bir başarı. Bu arada, uğraştığımız bir konu da, biraz daha büyüdüğümüzde tam olarak duyulmamış olmaktı. İnsanlar “Search Engine Land ne? Arama motoru mu bu?” gibisinden sorular soruyorlardı.
Rand: Haklısın. Bunu Hacker News’e ibraz etmişlerdi ve herkes “Ne olduğunu bilmiyoruz bunun.” diye yazmıştı.
Danny: bugün Daring Fireball’daydık. ücretli üyelikle ilgili bir şey yaptım. Marketing Land’de yaptığım ücretli üyelik hikayesiyle de paraleldir. İnsanlar bunun garip bir arama şeysi yerine pazarlamayla ilgili olduğunu düşünüyordu.
Rand: Anladım.
Danny: Tam da böyle olmuştu.
Rand: Çok ilginç. SMX olduğu gibi geniş kalacak mı? Danny: Evet. Arama işine odaklandık ve yaptığımızdan da epey memnunuz. Sadece 2008’de yaptığımız bir şeyi yeniden yapılandırdık, SMX Social Medya’yı yani.
Rand: Evet. İlki New York’taydı diye hatırlıyorum. Çok iyiydi.
Danny: Harikaydı. Çok iyiydi.
Danny: Harikaydı. Bunu sosyal medyada yaptık ve bu da bir şekilde arama konusunda bizi sosyal medya ile bağlı şekilde tuttu. Bu şekilde daha da büyüyebilirdik. Yaptığımıza devam edebilir ve sadece SMX Social Media üstünde çalışabilirdik. Bunun, illa arama ile bağlı olmasına gerek yok çünkü orada her zaman bir ayırıcı özellik olacağını ana arama gösteriyor.
Rand: Siz genelde SMX’de faal dönemlerden geçiyorsunuz.
Danny: Evet. dönemlerden geçiyorsunuz. dönemlerden geçiyorsunuz. SMX gösterilerinde yapmaya niyetlendiğimiz dönemlerden geçiyorsunuz. SMX gösterilerinde yapmaya niyetlendiğimiz kilit şey , tıpkı daha önce yaptığımız temel şeyler gibi aramayla ilgili bir bağlantıya sahip olmaktı. Sadece "Bu arada şimdi Twitter'da bir şeyler yapacağız." demek istemedik. “Ah, bu arada Twitter’da bir şeyler yapacağız” demek istemedik. Olduğumuz yere daha da sabitlenelim istedik. Muhtemelen daha fazlasını da yapabilirdik ama uğraşmamız gereken şey çok. Elimizde olanla mutluyuz. Daha önce, Internet pazarlaması ile ilgili olan Internet Marketing Land MX’i kurmadan önce heyecanla çıktığımız gösterilere gitmek istiyoruz.
Rand: Anladım. kurmadan önce heyecanla çıktığımız gösterilere gitmek istiyoruz. kurmadan önce heyecanla çıktığımız gösterilere gitmek istiyoruz. IMMX. Bunun da peşini bırakmayın.
Danny: Evet. Fuar: İmkansız görev.
Rand: Bunu görmek için para ödeyeceğim. Bana kendi amaçlarından bahset. Sana daha önce bunu neden sormadığımı bilmiyorum ama merak ediyorum. En büyük isteğin ne? Uzun vadade ne düşünüyorsun? Third Door satıldıktan sonra ya da sen emekli olduktan ve biri onu devraldıktan sonra, Danny ne yapıyor olacak?
Danny: Çocuklarımla, hâlâ gençken, daha fazla zaman geçirmek istiyorum. Bu yapacağım ilk şey. Arama işinde bu iyi bir nokta, kendi işimizi kurduğumuzdan günde 8 saat çalışmak zorunda kalmıyorum. Uzun vadede ise, bilmiyorum. Şimdilik eğleniyorum... cNet’de yazdığım bir köşem var. Teknoloji köşes ve kendi blogum için neler yaptığımı; daha geniş anlamda da teknoloji hakkında yazıyorum. Bilmiyorum bu bazan eğlenceli oluyor, yani yazmak. . Sürekli orada burada çıkan son model telefonlar hakkındaki yazılardan başka bir şeyler söylüyorum ve farklı bir ses getirebilirim diye düşünüyorum. Olaya farklı bir açıdan yaklaşıyorum. Kendimi gelecekte bunu yapmaya devam ederken görmeyi çok isterim. Third Door, şu an istediğim şekilde yürüyor. Onun da büyümesini istiyorum. Onun “Aaa, bu Danny’nin şirketi. Her şeyi yazıyor.” diye düşünülecek türden bir şirket olmasını istemiyorum. Burası daha sağlam bir şirket hâline gelmeli. Kaldı ki ben bir şey işletmiyorum.
Rand: İşin 10% unu belki.
Danny: Evet, belki 11%’ini. Şirkette gösterileri düzenleyen iyi bir kadromuz ve Marketing Land aynı zamanda Search Engine Land üzerinde çalışan birçok elemanımız var. Sanırım uzun vadeli internet amacım, personeli genişletmek ve şirketi olduğu yerde sağlam bir, makine demek istemiyorum; doğru kelime bu değil, kaynak hâline getirmek istiyorum.
Danny: Evet.
Rand: Çok iyi. Harika.
Danny: Evet. Tamam. Ve soru sekiz, büyük soru.
Danny: Evet, bunun cevabını biliyorum.
Rand: Gerçekten mi?
Danny: Evet. Eğer 1 milyon dolar yatırım alsaydım, beni buralarda asla göremezdiniz.
Rand: Bence bunun olmasını sağlayabiliriz. Eğer Marc Andreessen gelip de “Danny Sullivan. Evet, bence Google’ı yener.” deseydi hiç şaşırmazdım.
Danny: Dürüst olmak gerekirse, deseydi hiç şaşırmazdım.
Danny: Dürüst olmak gerekirse, Marc Andreessen, adımı duymuşsa çok şaşarım.
Rand: Muhtemelen tanıyordur..
Danny: Göreceğiz.
Rand: Muhtemelen tanıyordur..
Danny: Göreceğiz.
Rand: Birinin Google’ı yenebilmesi için n’apması gerekir?
Danny: öncelikle Google’ın işlerinin gerçekten kötüye gitmesi gerek.
Rand: Kendilerini yenmeleri gerek. kötüye gitmesi gerek.
Rand: Kendilerini yenmeleri gerek. Onlar bu durumdayken kimse onları yenemez.
Danny: Şöyle bir benzetme kullanayım. Ama çizmem gerek. Bak şimdi, bu Whiteboard Saturday, bu Google, bunlar da sigara. Google bir paket sigara, o bir alışkanlık. Seni öldürmeyen türden bir bağımlılık. İnsanların tepkisi “Ne? Eric Schmidt böyle şeyleri söylemeyi sever. Eski köye yeni adet getirmeyin, sadece bir tık uzaktayız. İsteyen istediği an bırakır.” şeklinde olacak. Evet, herkes istediği an sigarayı bırakabilir; ama bırakmazlar. Çünkü bağımlıdırlar. Google’da yasal uyarı bile yoktur. Google, çalışmayı bırakmadığı sürece alışkanlığınızı bırakmak istemezsiniz. Google’ın bir diğer yanı da görünüşü. Sanki en iyi arkadaşınız gibi. Ona yıllardır sorular soruyorsunuz o da yılmadan size iyi tavsiyeler veriyor. SEOcu olduğunuzu unutun ve arama yapan kişi gibi düşünün. Onların kötü şeyler yaptığını, ücretli üyelik sistemi yürüttüğünü unutun. Bu sıradan insanların etrafında toplandığı büyük bir planın parçası. Küçük işleri yok edip hepsini Avusturya’ya geri döndürmek üzere tasarlanmış bir şey. Bilemiyorum. Tüm bu şeyleri unutun. Birçok kişi Google’ı seviyor. Gerçekten. Kullanıcı anketlerine bir bakın. Google’ı seviyorlar. Onun gerçekten şeytani bir yanı olduğunu düşünmüyorlar. Çeşitli şeylere sahipler ve Google da onlara arama sonuçlarını veriyor. Bunca yıl insanlar Google’da arama yaptılar. O da onlara en iyi tavsiyeleri verdi. Sanki insanların en iyi arkadaşı gibiydi. Sonra Bing geldi. Piyasaya çat diye girdi. Bing daha çok “Arkadaşın olmak istiyorum.” der gibi girdi ve insanlar da ona “Zaten iyi bir arkadaşım var, seni tanımıyorum. Senle konuşmama gerek yok. Niye onu bırakayım ki?” gibisinden bir tepki verdi. Ama o iyi arkadaş sana kötü davranmaya başladı. Artık eskisi kadar iyi değil. Ona artık güvenemezsin. Benzetme yapmak gerekirse Google ile ilişkiniz bir süre sonra evli çiftlerin ilişkisine dönmeye başlayacak. "Haydi Google, dışarı çıkalım." "Maalesef olmaz, çalışıyorum." "OOf bu ara hep spam almakla meşgulsün zaten," gibi. Sonuçlar gittikçe kötüleşiyor. Sonra insanlar “Başka bir şeye ihtiyacım var.” diye düşünmeye başlarlar. Başka bir şey ve o da ne? Bing buradaymış. Bing sizin dostunuzdur, arkadaşınızdır. Bence Google’a karşı kazanmak için, Google’ın kendisinin çuvallaması gerek. İnanılmaz ama bu da, az da olsa, olmaya başladı. Bence problem daha çok, Google+ ne kadar çok çuvallarsa o kadar çok şeyi ona mal edebilecek olmalarında. Aramayla ilgili ne kadar alakasız bir şey yaparlarsa o kadar zengin olurlar. Arama işindeki en ufak pürüz, insanlara sizin yeterince odaklanmadığınızı düşündürtebilir. Birçok bakımdan, aslında tam da çuvallamış değiller. Bu bir yana, oyunları değişiyor ve arama kalitesi de artıyor. Ben çuvallama göremiyorum tam olarak. Gerçek bir sarsıntının Bing’den ya da garajdaki o iki çocuktan geldiğini de görmüyorum.
Rand: Duck Duck Go? Hayır, üzgünüm.
Rand: Pekala. Ya bir sonraki Facebook? Bu birçok şirkette gördüğümüz bir alan, şu sizin Friendsters . . .
Danny: Google+ Hayır, aynı tartışma.
Rand: Facebook tahvillerini satıp Google tahvillerini alır mıydın?
Danny: Evet, tahvilim olsaydı. tahvillerini alır mıydın?
Danny: Evet, tahvilim olsaydı. İkisinin de tahvili yok bende.
Rand: Aslında mantıklı gelebilir, gazeteci olduğundan.
Danny: Evet, ayrıca tahvillerden hiç anlamam. Bana e-pal, e-cars’ım olup olmadığını sor bakalım. En sonunda bana “Hisselerinizi düşürmek zorundayız, çünkü on yıldır 3 milyon doların altında,” dediler. Her neyse, bu da tam olarak aynı şey. Facebook en iyi sosyal arkadaşınız. Aynı insanlar şu şekilde düşünecek “Facebook gittikçe küçülüyor, çünkü gizlilliğinize saygı göstermiyor ve sizi umursamıyor ve de sürekli bir şeyleri değiştiriyor. Zuckerberg sadece dünyayı ele geçirmek ve insanlardan daha çok para çalmayı, onları da böcekler gibi ezmek istiyor. Anca bu şekilde ‘Ben en iyi CEO’yum’ diyebilir.” Sıradan insanlar bunu umursamaz. Facebook’un belli başlı 5 gizlilik ilkesi olduğunu umursamaz ve bundan başka hiçbir şey Facebook'un bu denli ekmeğine yağ süremez. Kendileriyle ilgilenmeniz için daha ne yapabilirler? Halka açılmak mı? Ah, bekleyin, çoktan açıldılar.
Rand: Ve tahvil ücreti de…
Danny: Evet. Sanırım bu aynı durum. İnsanlar Facebook kullanmaktan memnunlar, bu yüzden vazgeçmezler. Biliyor musun? Gidip Google+ kullanmayı düşünüyorum.
Danny: Neden?
Rand: ortada başka bir şey var mı? İlla Facebook olmak zorunda mı? Tumblr, Pinterest, Quora gibi bir şeyler kullansan?
Danny: Bence az da olsa o garajdaki Quora gibi bir şeyler kullansan?
Danny: Bence az da olsa o garajdaki ikilinin daha iyi, daha farklı bir şeylerle ortaya çıkma ihtimali var. Bence arama işi gerçekten zor. Hatta sosyal medyadan daha zor, çünkü sizi yanlış yönlendirebilecek milyonlarca sayfayla uğraşmak zorundasınız. Sosyal hesabınız sizi yanlış yönlendirdiğinde, hemen bir filtre koyarsınız; çünkü sosyal sonuçlar arkadaş olmanız gereken türden şeylerdir, değil mi? sonuçları kişileştirdiğimizi düşünün. Her haber almak istediğiniz kaynağı seçmediğiniz sürece, Google’dan arama sonuçları alamazsınız. Facebook’ta olan bu değil mi?
Rand: Doğru, evet. Hatta bunları Bing sonuçlarıyla da destekliyorlar..
Danny: Evet, bunu yapıyorlar. Doğru ama… Pinterest gibi bir şeyde “Bu nereden geldi?” gibi bir şey var.
Rand: Aynen. Bu çok farklı.
Danny: Telif hakkı avukatları bu işin neresinde? Bu yeni bir şey. Daha fazla muhtemel bu ama ben hâlâ Facebook’un büyük bir ağ etkisi yarattığını düşünüyorum ve piyasaya çıkıp da bunu bir anda yok etmek gerçekten zor.
Rand: Elbette, analiz uzmanları seni çağırıp Facebook hakkında ve tüm bu sistemi nasıl organize edeceklerine dair sorular soruyorlardır.
Danny: Hayır. organize edeceklerine dair sorular soruyorlardır.
Danny: Hayır.
Rand: Gerçekten mi?
Danny: Hayır, çünkü onlarla bedavaya konuşmak gibi bir niyetim yok. Seni ararlar ve “Bize 1 saat ayırır mısınız?” diye sorarlar. Siz de cevap olarak “Neden? Müşterilerinize neyi almaları gerektiğine ilişkin tavsiye verebilesiniz diye mi?” gibisinden bir şeyler söylersiniz.
Rand: Doğru. Bu 1000 dolar eder. gibisinden bir şeyler söylersiniz.
Rand: Doğru. Bu 1000 dolar eder.
Danny: "Ah hayır, bunu ödeyemeyiz,” derler sanki “En iyi analizci sizsiniz” der gibidirler. Hayır, genelde insanlardan duyuyorum bunu ama ben oturup da Facebook’un değerini ya da Google’ın değerini analiz etmiyorum. Bu imkansızdır. Sadece bir kere, o da benden istendiği için bir analize gitmiştim. Çağıran, o ara düşüşe geçmiş şirketlerden biriydi. Tavsiyem iyi ya da kötüydü. Oraya gittim ve Google’ın bir dahaki sefere ne yapacağını tahmin etmemi isteyen 25 kişiyle karşı karşıya geldim. İçlerinden sadece biri bana çok öfkelendi. “Tüm tabloları hazırladım, reklamlarının görünürlülüğünü hesapladım. Sonra da bu projeyi üstlendim. İşlerin nasıl bir hâl alacağını tahmin edemeyeceğimizi söylemenizi anlayamıyorum,” dedi Ben de ona “Çünkü bu iş sizin tablolarınızı umursamayan iki kişi tarafından yürütülüyor. Gelecek yılı planlayan bu iki kişi. ‘Haydi tatile çıkalım, nasılsa şirketi biz kontrol ediyoruz. Kim takar?' diye düşünebiliyorlar pekâlâ,” dedim. Bu iş, düğmenin üstünde parmağı olan insanlarca yürütülüyor. Yeni bir şey planlarlar da tahmin edemezsiniz. Google’ın bunu yaptığını gördük. Örneğin şu mağaza işi, bundan 6 ay önce bedava olan listeler birden Google Mağaza ile paralı hâle geliverdi. Tahminler, Google’ın en az 200 milyon olmak üzere, belki 1 milyara da ulaşmıştır, kâr elde ettikleri yönünde. Bu onlar için hoş bir şey, tabi.
Rand: Doğru. Keşke bana da fazladan 1 milyar dolar kazandıracak bir şeylerim olsa.
Danny: Bu Facebook’un yaptığıyla aynı şey. kazandıracak bir şeylerim olsa.
Danny: Bu Facebook’un yaptığıyla aynı şey. Greg Finn bu gün bir makale yazdı, Facebook'un paralı yapılandırılması gibiydi bu. İnsanların geldiği nokta, “GM artık reklam almayacak. Evet, artık bedava olanı istiyoruz,” şeklinde. Hey, GM. Ne oldu bil! O edindiğin bedava şeyle artık kimse senin Facebook sayfanı okuyamıyor. Artık hergün Facebook sayfana giriş yapılmıyor. Bunu biliyoruz; topluluğun %18’lik bir kısmı Facebook’tan ayrıldı ve insanlar senin sayfanı takip ediyor, ne paylaştığını görmek istiyor; çünkü Facebook tüm paylaşımlarını göstermiyor. Öyle ya da böyle, Facebook neye karar verir biliyor musunuz? Üst kademeye. Üst kademe, eşitliği severse o zaman GM çuvallar. Zamanın %10’u kadar bir zamanda görünmelisiniz, bu şekilde hem marka inşanız, hem de tüm o Facebook için yaptığınız şeyler bilin bakalım ne oluyor? Sizden onu geri alabilmeniz için sponsorlu bir ileti göndermenizi istiyorlar. Nasıl? Reklam damarınızdan kanınızı emiyorlar.
Rand: Çok doğru.
Danny: Facebook’un değerini anlamaya çalışan insanlar için gerçekten üzülüyorum. Gerçekten. Bilmiyorum, Instagram gerçekten bir milyar dolar eder mi? Bana değerini sormayın. Bilmiyorum
Rand: Tamam. Danny, Harika bir programdı. geldiğin için teşekkürler.
Danny: Rica ederim.
Rand: Yarınki SMX programı ve Çarşamba günü için gerçekten heyecanlıyım. Bir başka Whiteboard Friday’de görüşmek üzere.