27 Oca 2020


Zeo Agency ekibi olarak bu yıl altıncısını düzenlediğimiz ve 18-19 Ekim 2018 tarihlerinde İstanbul Radisson Blu Hotel Şişli’de gerçekleşen Digitalzone konferansı kapsamında Google, Facebook gibi dijital devlerle dijital pazarlama sektörünün önde gelen ajans ve araçlarından önemli isimleri sahnede ağırladık.

Geçtiğimiz yıllara göre bu sene farklı konseptte hazırlanan etkinlik programında; ilk gün içerik pazarlaması, ikinci gün ise performans pazarlaması ve teknik konular ağırlıklı olarak ele alındı. Her günün sonunda düzenlenen panellerde ise Türkiye pazarının tanınan isimleri katılımcıların sorularını yanıtladı.

İki gün boyunca konferansa ilgi gösteren yaklaşık 700’e yakın katılımcıya ve konuşmacılara teşekkür ediyor, etkinlikte konuşulan tüm detayları konuşmacı sunumları ile birlikte bu yazımızda sizlerle paylaşıyoruz. Keyifli okumalar!

''Rıza Selçuk Saydam - Başarılı Ürün Geliştirme Yöntemi: Anla, Sapta, Gerçekleştir"

Facebook Messenger ekibinden Rıza, başarılı ürün geliştirmenin arkasında yatan ana bileşenleri ele aldığı sunumu ile Digitalzone açılışını gerçekleştirdi. Rıza’nın Facebook kültürüne has bakış açısı ile yaklaştığı süreçlerden çıkardığımız notlara aşağıdan ulaşabilirsiniz:

  • Şirket kültürü sizi birbirine bağlayan ve bir şirketi başarılı kılan en önemli olgu.
  • Facebook ofislerinin duvarlarına asılan posterler üzerinde yazılan mottolar şirketin kültüründe büyük bir etkiye sahip.
  • Facebook’un kendisine Hacker Company (Hacker Şirketi) kültürünü edinmesinin temel nedenlerinden bir tanesi, Hacker kelimesinin getirdiği kompleks sorunlara başkalarının bakmadığı açılardan bakma ve farklı çözümler sunma anlamı.
  • Empati kültürünü de benimsemiş olan Facebook, bu konuya internet hızı açısından yaklaşıyor. Dünya üzerinde internet hızı çok iyi olmayan insanların yaşadığı deneyimi anlamak adına Salı günleri şirket içerisindeki internet hızı 2G’de sabitleniyor.
  • Messenger Lite uygulaması da yukarıdaki empati bakış açısının sonucunda çıkmış ve tüm dünyadaki yavaş internet hızlarında da stabil çalışabilecek bir ürün.
  • Başarılı ürün yönetiminde ise üç temel unsur bulunuyor; Anlamak, Saptamak ve Gerçekleştirmek.
  • Amacı ve hedefi anlamak metriklerden daha önemli çünkü metrikler aslında hedeflerimiz değil onları ölçmemizi sağlayan dinamikler. Bu sebeple her zaman nedene odaklanmalıyız.
  • Takımın hedefini ve temel amacını belirlemek aynı zamanda misyonunu belirlemektir. Hedef belirlenirken takımdaki herkese tek tek sorulup birlikte amaçların belirlenmesinin ardından bu belirlenen hedefi iyi ölçümlememiz de önemli.
  • Sorunları saptamak da bir o kadar önemli. Daha önceki projeleri inceleyip nelerin iyi çalıştığını nelerin iyi çalışmadığını öğrenmemiz gerekli.
  • Daha önce çıkan ya da ileride çıkabilecek problemleri insanların gözünden tanımlamanız oldukça önemli.
  • Tüm bunlardan sonra ekiplerin bir araya gelerek belirlenen hedeflere değer vermesi ve bunları gerçekleştirmek için çabalaması geriye kalıyor. Bu nedenle hem ekip içerisinde hem de uygulamamızı kullanan insanlarla iyi bir iletişim kurarak daha iyi bir güven yaratmamız lazım. Bu iyi iletişime bağlı gelen güven, süreç sonunda iyi bir ürün çıkarmamızı sağlar.


"Laura Crimmons - Başarılı bir İçerik Pazarlaması Projesi için Kılavuz Yaratmak"

Çeşitli sektörlerde tecrübesi bulunan Silverthorn Agency’nin kurucusu Laura Crimmons Başarılı Bir İçerik Pazarlaması İçin Kılavuz Yaratmak başlıklı sunumu ile bizlere faydalı bilgiler verdi. PR ve İçerik Pazarlamasının içinde herhangi bir garantiden bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Laura; işin içerisinde çok fazla değişken olduğunu vurguladı. İşte Laura’nın bu değişkenleri de anlattığı başarılı bir kampanya oluşturmanın yolları sunumdan kısaca notlar:

Zamanlama - Hangi günlerde yazı yazmalıyım?

  • Gazetecilerin ve medyanın önem verdiği trend olan özel günlere dikkat edilmeli (dini günler, tatiller, kültürel etkinlikler vb. gibi)

İnandırıcılık - Markayı inandırıcı kılan nedir?

  • Çalışma alanının ve görüşmelerin gizliliği (GDPR)
  • Uzman görüşlerinin web sitesine ya da hizmete yansıtılması

İlgililik - Neden bu kampanya ile ilgilenmeliyim?

  • Bu konu ile ilgili daha önce yazı yazıldı mı kontrol edilmeli
  • Kişinin ilgi alanına giriyor mu kontrol edilmeli
  • Hedef kitlenizi doğru belirlemelisiniz örneğin bu konu ile ilgili tweet atmış mı, daha önce bir yazı yazmış mı kontrol edilmeli
  • Konunun sınırları belirlenmeli

Duygusal Reaksiyon - Bu hikaye bana ne hissettiriyor?

  • İnsanlara neler hissettirdiğiniz onların ömürleri süresince kalıcı sonuçlar elde etmenizi sağlar örneğin savaşlar ile ilgili içerikler her zaman ilk sayfadadır çünkü canınızı acıtıyorsa önemlidir.
  • Bir duyguyu mu simüle etmeliyim? Bu duygular pozitif mi negatif mi olmalı? sorularının cevaplarını planlamalısınız
  • İnsanları tetikleyici duygulara oynayın, onları harekete geçirin

İnsan Etkilenmesi - Nasıl etkileyebilirim?

  • İnsanların etkisini ölçeceğiniz vaka çalışmaları yapın örneğin iş ortamındaki zorluklarla alakalı bir çalışma yapabilirsiniz

Paylaşılabilirlik - Nasıl daha iyi bir etkileşim kazanabiliriz?

  • Her zaman insan unsurunu dikkate alın
  • Yazılan hikayenin ya da içeriğin popülerliğinin bir sonraki hikayede de buradan çıkarım yapılabilecek şekilde kullanmaya dikkat edin
  • Sosyal medyada paylaşılabilir olup olmadığını kontrol edin
  • Bir diğer önemli unsur ise sosyal medya aracı olan Twitter üzerinde 280 karakterle hikayenizi anlatmaya özen gösterin

Görseller - Hangi görselleri kullanmalıyım?

  • Tüm hikayelerde görsel kullanılması gerekir
  • Görsellerin nasıl paylaşıldığına dikkat edin çünkü yüksek çözünürlüklü bir görseli her platformda kaliteli sunamayabilirsiniz
  • Görseller ile birlikte mutlaka açıklamalara yer verin
  • Sadece fotoğraf değil içeriklerde videolara da yer verin

Özetle bizlere madde madde neler yapmamız gerektiğini açıklayan Laura, sunumun sonunda faydalı olabilecek ipuçlarından bahsetti:

  • Araştırma yaptığınızı gösterin
  • Bir kişiye sesleniyorsanız mutlaka ismini kullanın
  • Çok arkadaş canlısı ya da çok soğuk durmayın iletişimdeyken orta yolu bulun
  • Basın bültenlerini PDF olarak göndermeyin, bu gazetecilerin kullanım alanlarını sınırlandıracaktır
  • İçeriği ya da haberi sağlıklı veriler ile destekleyin, veri paylaşımı önemlidir
  • İletişim bilgilerinize net olarak yer verin (e-posta, irtibat numarası, adres vb. gibi)
  • Her şeyi tekrar gözden geçirin (son okuma yapın)


"Sam Marsden - Google Data Studio ile SEO Raporlaması Otomasyonu"

SEO raporlamasında otomasyon ile ilgili sunum yapan DeepCrawl SEO & İçerik Yöneticisi Sam Marsden artan rekabet ortamında otomasyonun gerekliliklerinden ve nasıl otomasyon yapabileceğimizden detaylı bir şekilde bahsetti. İşte konuşmasından notlar:

  • Günlük rutinde yapılan işleri daha hızlı, daha kolayca yapabilmek ve daha tutarlı öngörüler elde edebilmek için otomasyon gereklidir.
  • DeepCrawl ekibinin otomasyon için Google Data Studio ve Zapier’i kullanarak nasıl raporlarını otomatize ettiğinden bahsetti.
  • Google Data Studio 2016 yılında duyuruldu. 100’ün üzerinde connector ile bağlantısı olması raporlarınıza çok çeşitli datayı aktarmanıza olanak sağlıyor.
  • Google Data Studio duyurulduğundan beri kullanımı hızla yayılan bir araç haline geldi.
  • Kullanımının kolay olması ve rapor otomasyonu konusunda connector fazlalığı ile ön plana çıkıyor.
  • Google Data Studio’ya girerek Analytics hesabınızı buraya aktarıp istediğiniz veriler ile dashboard oluşturabilirsiniz. Bu kısım sürekli güncelleniyor olacak ve sizin tekrar tekrar gidip veri çekmenize gerek kalmayacak.
  • Ücretli bir tool olan Supermetrics hesabı kullanmak isterseniz bu işlem çok daha kolay bir hale geliyor ve üçüncü parti kaynakları Google Data Studio’ya aktarmanız kolaylaşıyor.
  • Google Data Studio ile otomasyonunuzu gerçekleştirdikten sonra alarm ve mail gibi otomatik bildirimler ile işinizi daha da otomatik hale getirmek için Zapier’i muhakkak kullanın.
  • DeepCrawl verisini Data Studio’ya aktarmak için zapier kullanmanız gerekiyor. DeepCrawl’dan zapier ile Google Sheets’e veriyi alıyorsunuz. Google Sheets üzerinden de Data Studio’ya veriyi aktarıyorsunuz.
  • Bu kısımda eğer DeepCrawl ile birlikte Seach Console hesabından gelen verileri de Google Data Studio’ya aktarırsanız, XML sitemap problemleri, tarama hataları, indekslenen sayfalar gibi verileri de DeepCrawl tarama sonuçlarının yanında gösterebilirsiniz.
  • Son olarak da Google Calendar üzerinden DeepCrawl’a tarama zamanı için otomatik alarm kurabilirsiniz.

"Lexi Mills - SEO ve İçerik Pazarlamasıyla Başarılı Bir PR Stratejisi Yaratmak"

Shift6’nın kurucu ortaklarından olan Lexi Mills bu yıl düzenlenen Digitalzone etkinliğinde Nasıl Başarılı bir PR Stratejisi Oluşturabiliriz konulu sunumu ile bizlerleydi. Sunumda öne çıkanlar ise şöyle:

  • Sunumuna PR’ın yani halkla ilişkilerin kötü anılan bir adı var şeklinde bir girizgah yapan Lexi Mills, gerçek PR’ın sahtelikten olabildiğince uzak yapılan, güzel bir şekilde gerçeğin oluşturulmasıdır kanısında olduğunu belirtti.
  • Büyük fikirleri kabul edilebilir şekilde sunmamız gerektiğini vurgulayan Lexi, konunun uzmanları ile çalışarak toplumun ilgisini çekecek, tabiri caizse gıdıklayacak şeylere odaklanmamız gerektiğini düşünüyor.
  • Oluşturmamız gereken hikayeyi inanılır hale getirmemiz gerekiyor, bunları yaparken dikkat etmemiz gerekenleri ise başlıca şöyle sıralayabiliriz:

-Hızlı davranın

- Bütçenize göre planlama yapın

- Görsel seçimlerine dikkat edin

- Projelerinizi çoklu lansman alanlarına ayrıştırın

- Backlinklerin direkt kendi sitenize geliyor olduğuna dikkat edin zira farklı bir sitenin araya girmiş olması gereksiz bir kalabalık oluşturur

-Yapay zeka hakkında bilgi sahibi olun

- Anahtar kelimelere göz atın, hangi kelimeler trend onları belirleyin (Bunun için basit olarak Google Trends’i kullanabilirsiniz)

  • Yatırım, arama ve trendler arasında güçlü bir bağ olduğunu vurgulayan Lexi, başarılı bir PR çalışması için tutarlı gerçeklere odaklanmamız gerektiğini, PR çalışmaları oluşturmak için yayıncıları güçlendirmemiz gerektiğini, hızlı ve kolay yöntemlerle çok etkili fikirler elde etmemiz gerektiğini savundu.

"Matthew Kay - Hedef Kitlenizin Deneyimini Geliştirecek İçerik Stratejileri"

SEO, PPC ve içerik odaklı dijital PR kampanyalarında uzmanlaşmış Matthew, İngiltere merkezli dijital pazarlama ajansı olan Aira'da Operasyon Direktörlüğü görevini yürütmektedir. Sunumu ile ilgili notlarımız aşağıdadır:

  • Tüketici kitlesi gün geçtikçe gelişmekte. Özellikle online tarafın büyümesi ile birlikte bugünün tüketici davranışları da değişmeye başladı.
  • Müşteriyi tanıma sürecinde üç önemli unsur öne çıkıyor; Farkındalık, Değerlendirme ve Karar.
  • Bir tüketici davranış örneği olarak; önce web sitemizin çok fazla trafik almadığını düşünüyoruz, sonrasında bu trafiği arttırmak için sosyal medya yönetim yazılımları kullanmalı mıyım diye düşünüyoruz sonrasında hangisini seçmemiz gerektiğini araştırıp farkına varıyoruz.
  • Ardından bu tip araçların avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirmeye başlıyoruz.
  • En sonunda da ne yapacağımıza ve nasıl somut adımlar atacağımıza karar veriyoruz ancak burada dikkat etmemiz gereken konu karar verme sürecinde araştırma ve değerlendirme sürecinin önemi.
  • Eğer stratejimiz süresince kaynaklar ve zaman kısıtlı ile direkt karar aşamasına odaklanmak mantıklı olabilir çünkü karar alma aşaması genelde satın alma aşaması olan dönüşüm adımına daha odaklı bir aşama.
  • İçerik stratejimizde hedefleme de bir o kadar büyük öneme sahip. Ana kelimelerimizi belirledikten sonra mutlaka ana kelime/konu ile alakalı yan kelimelerimizi de belirlemeliyiz. Örneğin, “beyaz saray” ana kelimemiz ise “abd başkanı” da yan kelimelerimizden bir tanesi olmalı.
  • Elimizdeki tohum/ana kelimelesi ile çeşitli SEO araçları sayesinde birçok yan kelime ve long-tail kelimeler türetebiliriz. Daha sonrasında elimizdeki bu büyük kelime havuzunu konularına göre cluster yapılara ayırmalıyız.
  • Bu cluster yapılarını belirledikten sonra keyword cannibalization (kelime yamyamlığı) durumundan kaçınmak adına yakın ya da aynı amaçlı kelimeleri ortak belirlenen konu doğrultusunda aynı içerikte tutmalıyız.
  • Tüm cluster yapılarımız belli olduktan sonra ziyaretçilerimizin ya da satın alacak kişilerin ilgili kelimeleri arama niyetine göre bu yapılarımızı yeniden kategorilendirmeliyiz. Kullanıcının niyetini her zaman tam olarak bilmek tabii ki %100 mümkün değil, bunun altını çizmeliyiz. Bu nedenle kullacının amacını anlamak anlamak için arama sonuç sayfalarını (SERP) kullanabiliriz.
  • Google Ads verisini en başta konuştuğumuz tüm süreçlere dahil etmemiz de önemli.
  • SERP üzerinde aynı arama sorgularının farklı sonuçlar çıkarabilmesi de mümkün. Bu tamamen kullanıcının arama sorgusunu gerçekleştirirken hangi amaçla arama yaptığına göre gelen sonuçlar ile ilgili.
  • Gap analizi sayesinde kümelenmemiş kelimelerimizi tekrar yakalayıp fark edebiliriz.
  • Sitemize ilgili içeriklerimiz aracılığı ile gelen ziyaretçilerimizi daha sonra yeniden pazarlama ile geri kazanmamız gerekli.
  • Özetle; içeriğimizi ilk oluşturacağımız aşamada gap analizi yaparak boşlukları ve fırsatları tespit ederek farkında olmalıyız. Sonrasında anahtar kelimelerimizi haritalandırarak akış çıkarmalı ve önceliklendirmeliyiz. Oluşturduğumuz içeriğimizi farklı içerikler ile kategorize ederek clustering yapabilmeliyiz. Son olarak, içeriğimizden sadece bilgi alıp ayrılan ziyaretçilerimiz olabilir. Bu yüzden nihai hedef olarak onları farkındalık, değerlendirme ve karar verme aşamalarına göndermemiz gerekli.


"Alen - Jelco Todorov - Jobs-to-be-done Tekniğiyle Daha Çok Müşteriye Ulaşmak"

SEOmonitor Pazarlama Yöneticisi Alen Todorov 2 yıl önce ortaya çıkan yapılması gereken işler teorisi ile sunumuna başladı. İşte sunumundan detaylar:

  • Alen bir milkshake case study örneği ile ‘’jobs-to-be-done’’ mottosunu açıklamaya başladı. Hamburger satan bir fast food şirketi aynı zamanda bir pazarlama stratejisi güderek milkshake satışlarını da artırmak istiyor. Bunun için milkshake satın alan herkesi tek tek inceliyorlar. Sabah erken saatte geldi, yalnız geldi, milkshake ile şunu aldı vs. Daha sonra bu verileri toplayarak hedef kitlelerinin aslında trafikte kaldıklarını ve o esnada kendilerini oyalamak veya ‘’bir şey yapmak adına’’ milkshake aldıklarını fark ediyorlar. Dolayısıyla Alen burada, müşterilerin ürünü almadığından, müşterilerin o ürün neye hizmet ediyorsa o hizmeti satın aldığından bahsetti.
  • Yukarıdaki örneğini SEOmonitor aracı özelinde nasıl uyguladıklarını anlattı. SEOmonitor ile grafikler, veriler sunuyorlar ancak anlaşılması ve öngörü elde etmesi zor veriler olabiliyor veya vakit alabiliyor. Dolayısıyla bu süreci nasıl daha kullanıcı odaklı yapabiliriz ve kullanıcımız burada neyi ‘’satın almak’’ ister diye düşünerek SEOMonitor’un yeni aracı Signal’in çıkışını anlattı.
  • Signals anlık olarak görünürlük, belirli bir kelime grubunda rakiplerle olan fark, bir önceki hafta veya ay ile kıyaslama yapabilen akıllı öngörüler sunuyor.
  • Signals kısmında veriler feed olarak sürekli güncellenecek ve dolayısıyla istediğiniz verileri istediğiniz kişilerle anlık olarak paylaşabiliyorsunuz..
  • Ayrıca belirtmeden geçmeyelim, bu özelliği mobil üzerinde de kolaylıkla kullanabiliyorsunuz.

"Phil Nottingham - Etkin Video Pazarlama Stratejileri ile Dönüşümünüzü Artırın!"

Videonun eskisi gibi bir strateji olmadığını, videonun artık her yerde olduğunu söyleyerek sunumuna başlayan Phil’in konuşmasından çarpıcı notları aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:

  • Facebook, Youtube, Vimeo, Instagram, Pinterest, Snapchat, Linkedin… Hepsi video platformuna dönüştü.
  • Video üretemiyorsanız Phil’in deyimiyle ‘’gemiyi kaçırıyorsunuz!’’
  • Artık internet ortamındaki videoları kullanıcılar için yeni televizyonlar gibi düşünebilirsiniz.
  • Daha kısa, daha fazla sayıda, iyi içerikli videolar yaratmalısınız.
  • Video içeriğini düşünürken üç ana parametreyi düşünmeliyiz; edinme (acquisition), dönüşüm (conversion) ve alıkonma (retention).
  • Platform yaklaşımı önemli. Hangi platformda kimi ve neyi hedefleyebilirsiniz bunu iyi bilmelisiniz. Örneğin bir video içeriği ile 65 yaşındaki birini hedefleyecekseniz sizin için Instagram çok doğru bir platform olmayacaktır. Bunun için soracağınız iki soru var: Hedef kitleniz o platformu kullanıyor mu? ve Hedef kitleniz içeriğiniz ile o platformda etkileşime geçecek mi?
  • Video ve SEO optimizasyonuna gelirsek, Search Console üzerinden videolarınıza gelen trafiği ölçümleyebilirsiniz.
  • Her bir videonuz için ayrı sayfa yaratırsanız doğru ölçümleme yapabilirsiniz.
  • Eğer galeriniz varsa ona ayrıca dikkat ederek bir sayfa oluşturmalısınız.
  • Video aramaları genelde bilgi aramalarında daha fazla karşımıza çıkıyor.
  • Video üretimini düşünürsek talep karşılama ve talep yaratma şeklinde ikiye ayırabiliriz. Arama yapanların isteklerine ve niyetlerine göre içerik oluşturduğunuzda bir talebi karşılarsınız. Kendi talebinizi oluşturmak için ise PR, influencer pazarlama ve reklamlara yönelik videolar çekebilirsiniz.
  • Video denince hem görsel hem işitsel bir içerik akla geliyor. Ancak bazı platformlarda bu bile bir tarafı ağır basacak şekilde kullanım amacına göre değiştirilebiliyor. Örneğin, Youtube üzerinde müzik en popüler içerik, yani işitsel olarak kullanımı daha yaygın. Facebook içinse sesi kısık modda video izlemeye olanak tanıyan bir platform olmasından kaynaklı olarak görselliğin daha ön planda olduğunu söyleyebiliriz.
  • Youtube’da bir strateji geliştirecekseniz eğer Youtube’da aranma hacmi yüksek olan, düşük kaliteli videolar sunan ve güncel olmayan sonuçlarda bir fırsat yakalamanız çok daha kolay olacaktır.
  • Youtube kanalınız değer yaratıyor mu? Videolarınız gerçekten hedef kitleniz için bir anlam ifade ediyor mu? Bu ikisi, başarılı bir video içeriği stratejisinde en önemli sorular.
  • Video ana ekran resimlerini film afişleri gibi düşünmelisiniz. Kullanıcıyı tıklamaya sevk edici olmalı.
  • Viral olmak önemli değildir. Videoyu izleyenlerin sayısı gerçekten o video ile etkileşime geçenlerin sayısıyla eşit olmuyor. Aynı durum beğeni sayısı için de geçerli.
  • İçerisinde video yer alan mailler 3 kat daha fazla dönüşüm almaktadır.
  • Video, ölçümlemesi en iyi yapılabilen kaynaklardan birisi.

"Yiğit Konur - Makine Öğrenmesi: Etkili SEO ve İçerik Stratejisi için Yeni Bir Yaklaşım"

Etkinliğin organizatörü Zeo Agency'nin kurucusu Yiğit, Avrupa ve ABD'deki Arama Ödülleri'nde jüri üyeliği yapmıştır. Yiğit’in SEO dünyasında teknoloji üretilmesi konusundaki hassasiyeti üzerine sunduğu SEO ve içerik stratejisinde Machine Learning yaklaşımı konulu sunumuna ait notlarımız aşağıdadır:

  • Machine Learning (ML) (Makine Öğrenmesi) hayatımızda Google Maps, Gmail’de e-posta alma sıklığımız ya da izlediğimiz Netflix de dahil olmak üzere pek çok yerde mevcut.
  • ML, SEO dünyasını nasıl etkiliyor ya da SEO danışmanlarının ML’in yaratacağı gelecekten nasıl etkileneceğinden bahseden Yiğit, pazarlama sektöründe yer alan çalışanların %33’ü gelecekte işleri ile ilgili problemleri ML teknolojisinin gerisinde kaldıkları için yaşayabileceklerini belirtti..
  • Machine Learning yakın bir zamanda pek çok meslek dalını etkileyecek belki de tamamen işsiz bırakacak. Eğer içerisinde yaratıcılık ya da üstün iletişim yetenekleri içermiyorsa meslek grubunuz tehlikede diyebiliriz.
  • Aslında üç temel prensip üzerinde ilerleniyor. Bunlar; Extraction, Classification ve Prediction yani Çıkarma/Saptama, Gruplama ve Çıkarım Yapma/Tahmin Yürütme diyebiliriz. Önce bir konuyu anlıyoruz sonrasında gruplara ayırıyoruz ve tahminler yürütüyoruz.
  • ML ile AI yani Artificial Intelligence (Yapay Zeka) ise iki farklı konu olmasına rağmen paralel çalışması gereken yapılar.
  • Machine Learning konusunu Google geçmişten günümüze uzun süredir farklı şekillerde duyuruyor.
  • SEO dünyasının ilk kez AI ile tanışması ise 2013 yılında hayatımıza giren Hummingbird güncellemesi ile gerçekleşti.
  • Örneğin; “dijital pazarlama konferansı” aramasında Google artık “online pazarlama konferansı” arandığını da tespit ediyor ve sunuyor.
  • 2015’te hayatımıza giren Rank Brain algoritması ise, tamamen classification ve prediction prensiplerini kullanarak aslında yapılan her arama sorgusu için Google’da özel bir sıralama sinyali kullanılması anlamına geliyor.
  • Bu nedenle her sektörün de kendine özel bir sıralama sinyali olabilir.
  • Rank Brain ile hedeflenen aslında içeride kendi kendine çalışan ve sürekli öğrenen bir beyin yaratmak. Bu yüzden, Google’ın bile Rank Brain’i tam olarak anlaması mümkün değil.
  • Google Cloud NLP (Natural Language Processing) hizmetinin API desteği sayesinde artık SEO içeriklerini anlamlandırmak oldukça mümkün.
  • Aynı şekilde TextRazor Natural Language Processing API ile de metinlerimizden anlamı çıkarmak (extract) olası.
  • Yukarıda bahsettiğimiz teknolojiler sayesinde bir makalenin ne ile alakalı olduğunu anlayarak özetini çıkarmak ve sonrasında da ilgili hedef kitleye özel reklam çıkabilmek değerli bir hale gelecek.
  • Son olarak özetlemek gerekirse, ML ve AI bu kadar SEO dünyası ile entegre edilirken bir SEO danışmanının mesleğini sürdürebilmesi adına ileride kesinlikle sahip olması gereken yetiler; veritabanı yönetimi, istatistikten çok iyi anlamak, iyi bir data analizi yapabilmek.


"Selina Bieber - Görünürlük ve Kalıcılık İçin Güvenlik: Online Güvenliğin Yükselişi"

GoDaddy Türkiye Pazarlama Müdürü Selina Bieber, bu yıl düzenlediğimiz Digitalzone etkinliğinde Online Güvenliğin Yükselişi başlıklı sunumu ile web sitenizdekigüvenlik açıklarından nasıl korunabileceğimiz ile ilgili ipuçlarına yer verdi:

    • Nesnelerin interneti; kısaca IoT (Internet of Things) güvenlik konusundaki yaklaşımımızı değerlendirmemiz adına bizi cesaretlendirmesi gereken bir iletişim ağı diyen Selina Bieber; günümüzde 25 milyar cihazın internete bağlı olduğunu belirtirken bu rakamın istatistikçilere göre 2025 yıllarına doğru 75 milyar civarına ulaşacağını vurguladı.
    • Veri ihlallerini tespit etmek, gizliliğinden ödün verilmiş hesapları, kar ve müşteri güvenliğini&gizliliğini korumak için GDPR (Genel Veri Koruma Regülasyonu) ve KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) gibi güvenlik için düzenleyici sistemlerden bahseden Selina; güvenliğin günümüzün en can alıcı konusu olduğuna değindi.
    • Hakikate dönecek olursak; Wikipedi’nin tehdidi siber suçları kolaylaştırmak için dünya çapında bir ağı yani HTTP veya HTTPS protokollerini kötü amaçlı kullanan ve e-posta ve IM bağlantılarından topladığı bilgileri siber suçlulara sunan herhangi bir tehdit olarak tanımladığını belirtti.
    • Küçük işletmelerin tek bir ağ üzerinden çalıştığını vurgulayan Selina, en küçük hatanın bu işletmeleri içinden çıkılamayacak bir duruma düşürebileceğini, bu yüzden küçük işletmelerin web sitelerinin kolaylıkla hedef olabileceğinden bahsetti.
  • Çağdışı Platform Kullanımı : Wordpress & İçerik Yönetim Sistemi (CMS)
    • Geçtiğimiz yıl 65.000’den fazla sitenin wordpress ve içerik yönetim sistemi gibi güncel olmayan yazılımlarından oluştuğuna değinen Selina, GoDaddy olarak bunlardan %52.9’unu oluşturan WordPress’lerden temizlik talebi aldıklarını açıkladı.
  • Bilgisayar korsanlarının elde ettikleri hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?
  • Banka Bilgileri ve Finansal Bilgiler
  • Tüketici veya Müşteri bilgileri
  • Sağlık Hizmeti Bilgileri
  • Şirket Bilgileri
  • Diğer
  • En çok karşımıza çıkan kötü amaçlı yazılım ve tehditler ise şöyle:

Banking Trojans: Bankacılık Truva Atları (Banka hesap girişlerini çalmaya odaklı bir çeşit kötü amaçlı yazılım)

Backdoor Trojans: Sisteme İzinsiz Erişen Truvalar (Siber korsanlara bilgisayar veya ağ üzerinde admin olarak erişim hakkı tanıyor)

Spyware - Key Loggers: Casus Yazılım - Tuş Kaydedici (Klavye ya da dokunmatik ekran üzerinden girilmiş herhangi bir veriyi çalan)

Ransomware: Fidye Yazılım (Dosyaları şifreleyip daha sonra bunların serbest bırakılmasını sağlayan fidyeci truva atı)

Exploit Kits: Kötü Amaçlı Sömürücüler (Web üzerinde gezinirken mağdurun platformundaki güvenlik açıklarını kullanarak siber suçlu yazılım yükleme seçenekleri sağlar)

Bots: Botlar (Spam’lerden DDoS saldırılarına kadar, diğer saldırılara yardımcı olmak için virüslü bilgisayarların kontrolünü gizlice kurar)

Advanced Persistent Threats: Gelişmiş Düzeyde Kalıcı Tehditler (Genellikle kötü amaçlı yazılım içeren bir tür saldırıdır, burada amaç ağ hareketini izlemek ve hassas, sınıflandırılmış verileri çalmaktır)

  • Kötü amaçlı yazılım, arama motoru sonuçlarını etkileyebilir bu nedenle Google, Bing ve Diğerleri sık sık küçük işletme web sitelerini kara listeye alırlar ve bu temizlenen web siteleri Arama Motoru tarafından görüntülenemezler.

Peki biz buradan ne çıkarmalıyız?

Farkında Olun, Araçlara Göz Atın ve Riskleri Minimize Edin

- Kendinizin ve müşterilerinizin uygulamalarına göz atın

- Risklerin neler olduğunu belirleyin

- Şifreleme/Parola oluşturma gibi metriklere odaklanın

- Ekibiniz ve müşterileriniz için en iyi 10 güvenlik kuralları listesi oluşturun

- Web siteniz üzerinde kimlere erişim izni verdiğinizi kontrol edin

- Web sağlayıcınızı dikkatli seçin

- Güvenliğinizi düzenli olarak gözden geçirin 

"Serbay Arda Ayzit - Doğru İçgörüler için Hedef Kitleyi Anlamanın Yolları"

Opdtcom şirketinde Managing Director olarak çalışan Serbay Arda Ayzit, Digitalzone’un ilk gününde gerçekleşen içerik panelinde “Doğru İçgörüler İçin Hedef Kitleyi Anlamanın Yolları” konulu sunumu ile bizlerle birlikte oldu:

  • Günümüzde tüketici davranışları ve tüketici beklentileri değişmektedir. Serbay “tüketiciler artık kişiselleşmiş deneyimler bekliyor. Salesforce araştırmasına göre tüketicilerin %84’ü kişiselleştirilmiş reklamların daha etkili olduğunu düşünmektedir” diyerek değişen tüketici davranışlarının öneminden bahsetti.
  • Peki neden tüketiciler böyle düşünüyor?
  • Bir çok marka tüketicilere standart bir mesajla ulaşmaya çalışıyor bu nedenle içerik pazarlaması fayda etmeyebiliyor.
  • Bundan yola çıkarak “Cambridge Analytica OCEAN Personality Modeli” ortaya çıkıyor. Bu model ile kişilerin profillerini detaylıca alt kırılımlarına bölüp kişisel reklam ve kişisel mailing yapılıyor. Bu model sayesinde meslek, yaş, cinsiyet vb. farklılıklar kolaylıkla ayrıştırılıyor. Modelde datanın elde edilişi çok etik olmasa da gelecekte tüm mantık bu şekilde çalışacak gibi gözüküyor.
  • Peki bu kadar ayrıntılı bir çalışma yapılmıyorsa hedef kitlenizi hangi araçlar ile daha iyi tanıyabilirsiniz?
  • Google Analytics aracında bulunan “Demografik” alanından tüketicilerin demografik bilgilerine, “Affinity Category” alanından tüketicilerin ilgi alanlarına ulaşabilirsiniz. Böylelikle hedef kitlenizi daha iyi tanıyabilir ve direkt kitlenize yönelik reklamlar verebilirsiniz. “In-Market Segment” alanı ile de kitle analizinizi zenginleştirebilirsiniz. Aynı zamanda Analytics’teki kategori alanları, Google Ads ile aynı olduğu için Google Ads reklamlarını oluştururken de bu kategorileri kullanabilirsiniz.
  • Facebook Audience Insight üzerinden hedef kitlenizin cinsiyet, eğitim, medeni durum gibi demografik özelliklerini görebilirsiniz. Hedef kitlenizin beğendiği diğer sayfaları da görerek kitleniz hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Eğer bir sayfanız yok ise istediğiniz ilgi alanına sahip kitlenin de başka hangi sayfaları beğendiğini görebilirsiniz.
  • Linkedin Website Demographics ile sitenizi ziyaret eden tüketicilerin meslek dağılımlarına bakabilirsiniz.
  • SimilarWeb üzerinden “Audience Interests” alanı ile sitenize gelen tüketicilerin ilgilendiği alanları görebilirsiniz. Ek olarak eğer sitenizin bir uygulaması var ise uygulamanızı kullanan kullanıcıların başka hangi uygulamaları kullandığını inceleyebilirsiniz.  
  • Bu içgörüleri verimli aksiyonlara nasıl çevirebilirsiniz?
  • Her ilgi alanların ihtiyacı farklıdır, bu nedenle kanal bazında karşılaştırıp ilgi alanlarına göre optimizasyon yapmalısınız.
  • İlgi alanlarını daha derin inceleyip yaş aralıklarına göre farklılıklar tespit etmelisiniz. Yaş farklılıklarına göre reklam stratejisi değişebilir bu nedenle bu kırılımlar tüketicileri etkilemek için önemlidir.

Filtreleri ne kadar çoğaltırsanız tüketici davranışını o kadar iyi anlarsınız.


"İlyas Teker - İçeriklerinizi Düzenli Analiz Ederek SEO Trafiğinizi Nasıl Artırırsınız?"

İlyas Teker, DeepCrawl şirketinde Advisor Board Member olarak görev yapmaktadır. Digitalzone’un ilk gününde gerçekleşen içerik panelinde “İçeriklerinizi Düzenli Analiz Ederek SEO Trafiğinizi Nasıl Arttırırsınız?” konulu sunumu ile bizlerle birlikte oldu:

  • Bir günde 7 Milyon yazı ve dakikada 4800 blog yazısı yayınlanıyor.
  • Farklı türlerde içerik üretilmeye başlanıyor.
  • İçerikleri düzenli analiz etmeliyiz. Eski konular güncellenmeli, sürekli aynı konular yazılmamalı.
  • John Muller: “Daha fazla sayfa değil, daha az fakat iyi optimize olmuş sayfalar Google için daha değerlidir.”
  • Zaman içinde işlenen konular aynılaşabiliyor bu nedenle aynı konularda birden fazla içerik üretilebiliyor.
  • İçerikler analiz edilmez ise crawl bütçeniz gereksiz yere kullanılmış olur.
  • Gereksiz içerikleri temizleyerek performansı arttırabilirsiniz.
  • İçerik analizini düzenli yaparsanız ne elde edeceksiniz?
  • Google’da daha iyi bir pozisyona sahip olacaksınız.
  • Daha fazla trafik sağlayacaksınız.
  • Crawl bütçenizi daha verimli kullanacaksınız.
  • Daha fazla gelir elde edeceksiniz.
  • Marka bilinirliğinde artış sağlayacaksınız.
  • Peki bunları nasıl yapacağız?
  • İlk olarak web sitemizin teknik sorunlarını anlamamız gerekiyor. Bu nedenle bir tarama başlatacağız.
  • Deepcrawl ile sitemizi tarıyoruz, datalarını alıyoruz. Genel olarak hatalarına bakıyoruz.
  • Sonrasında Google Analytics ile sayfaların performans ölçülerine bakıyoruz.
  • Search Console aracı üzerinden search performance sayfasından dataları alıyoruz.
  • SEOmonitor aracı ile anahtar kelime datasını alıyoruz.
  • Semrush ile trafik datasını alıyoruz.
  • Son olarak Ahrefs ile trafik datalarımızı alıyoruz.
  • Tüm aldığımız datalar ile neler yapacağız, bize verilen bilgiler neler?
  • Sayfa tipi, title, alınacak aksiyon, toplam trafik, organik trafik, hemen çıkma oranı, gelir, dönüşüm oranı, sayfadaki kelime sayısı, sosyal paylaşım gibi metrikleri inceleyeceğiz.
  • Burada çıkarılan sonuçlara göre yazıyı güncelleyebiliriz, yönlendirme yapabiliriz, birleştirebiliriz ya da Google’a kapatabiliriz.
  • Almış olduğunuz tüm dataları birleştirip vlookup ile birlikte hepsini dahil edeceğiniz bir dosya oluşturmalısınız.
  • 2019 yılı çok daha rekabetli bir yıl olacak.

P.S. İlyas Teker tüm anlattıkları için bir template oluşturdu. Buradan ulaşabilirsiniz: bit.ly/icerik-analiz-ilyas

- Ek olarak web sitenizdeki sorunların ne olduğunu incelemek istiyorsanız bit.ly/digitalzone-deepcrawl linkinden ücretsiz Deepcrawl’a kayıt olabilirsiniz.

"Uğur Eskici - İçerik Stratejisi"

Kriko ajansının kurucusu Uğur Eskici, içerik panelinde Türkiye’de İçerik Pazarlaması sunumu ile alkış topladı. Askerden postalının tozuyla Digitalzone sahnesine koşan Uğur Eskici’ye tekrardan teşekkürlerimizi sunuyor ve sunumunun detaylarını aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:

  • İçeriklerde en önemli etkenin ruh olduğunu hepimiz unutuyoruz. Didaktik, anahtar kelime odaklı yazılan yazılar okuyucu için bir anlam ifade etmiyor. Gerçekten konuya olan hakimiyetiniz ve ilginiz yazınıza da bir şekilde işliyor ve okuyucuyu bu şekilde içeriğiniz ile etkileşime sokabiliyorsunuz.
  • Tüm dünyadaki websitelerinde bulunan içeriklerin kopya içerik yüzdeleri yıl bazında; 2013’te %25, 2015’te %29 iken 2018 yılında %49’ları bulmuş durumda. Haliye yazdığınız yazının daha önceden yazılmış olma olasılığı yüksek. Ancak bu sizin onu yazmamanız gerektiği anlamına da gelmiyor. Seçtiğiniz konu özelinde ne yazabilirsiniz kısmında kendinize sormanız gereken sorular var. Bu içeriği nasıl daha iyi yazarım? Bu içeriği nasıl diğerlerinden farklılaştırırım? Bu şekilde içeriklerinizde başarı elde etmeniz çok zor olmayacaktır.
  • Blog okuyucularının %55’inin blog yazısına ayırdığı süre ortalama 15 saniye. Dolayısıyla bu süre içerisinde okuyucuyu yazınızda tutmanız için O’na ne verebilirsiniz, bunu düşünün.
  • Google’ın kopya içerikler ile mücadele ediş şekli şudur: tüm hepsini gruplar ve aralarından en iyi olanı sonuçlarında listeler. Dolayısıyla en iyisi olmak için içerik üretin.
  • Teknik sebeplerle de içeriğinizin kopyaları oluşabilir; sitenizin http/https versiyonları gibi veya canonical etiketlerinin doğru kullanılmaması gibi. Dolayısıyla içeriğinizi tek ve özel kılmak için teknik kısımdaki hatalarınızı da gidermelisiniz.
  • Yarattığınız içerik bir değer yaratmalı. Bunun için hikayeleştirin! Kurgusu baştan sona iyi yapılmış, bütünlüğü bozulmayan ve akışı düzgün olan içerik ile okuyucuya ilham verin. Sattığın ürün ve alan kişinin onu nasıl kullanacağına dair ilhamlar vermediğin müddetçe o ürünü satman zorlaşır.
  • KPI’larınızı doğru tanımlayın. Yola ilk çıktığınız anda yapacağınız ilk işlerden birisi olmalı KPI tanımlaması. Daha sonra bunları ölçümleyerek neyi, ne kadar iyi yaptığınızı, hangi kısımda eksik kaldığınızı gözlemleyin.
  • İçerik denetimleri yapın, personalar oluşturun kendinize.
  • Müşterilerinizin de o içeriklerle etkileşmesine izin verin, yorum yapabilsinler.
  • Rekabet analizi yapın, içerik takviminiz belirli olsun.

"Larry Kim - Unicorn Marketing: Tüm Pazarlama Kanallarından 10x Gücünde Verim Almak"

Etkinliğin ikinci gününde MobileMonkey’in kurucusu olan Larry Kim, kendi geliştirdiği Unicorn - Eşek konseptli dijital pazarlama yönteminin detaylarını Digitalzone sahnesinde izleyicilere aktardı. Etkileyici görsellerin yer aldığı sunumundaki önemli noktalar şu şekilde:

  • Geçtiğimiz yıllarda remarketing trend olmuş ve pazarlamacılar odağını bu alana kaydırmıştı. 2019 ve önümüzdeki yıllarda önemli olan yeni büyük pazarlama kanalını bulabilmek. Larry Kim’e göre bir sonraki trend: Facebook Messenger ve chat marketing.
  • Online pazarlama çalışmalarının yüzde 97’si boşa gidiyor çünkü son yıllarda Facebook ve Google algoritmalarına machine learning dahil ederek major değişiklikler yaptı. Dijital pazarlamacıların dönüşümü düşük olan pazarlama içeriklerini tespit edip, eleyip, daha çok dönüşüm getiren içerikler üzerine yatırım yapması gerekiyor. Larry Kim, bu konuda kendi konseptini yaratarak fayda sağlayan kalite içerik türünü Unicorn, geri dönüşümü olmayan kalitesiz içerik türlerini ise Eşek olarak tanımlamış.
  • Unicorn içerikleri bulabilmek için en önemli sinyallerden birisi CTR (tıklama oranı). CTR ne kadar yüksek olursa cost (maliyet) oranı o kadar az olur ve içeriğinize ilgi duyan kullanıcıyı toplayabileceğiniz için CR (dönüşüm oranı) daha yüksek olabilir.
  • Ayrıca, Larry Kim’in kişisel araştırmalarına göre tıklama oranı bir ranking faktör olabilir.
  • Unicorn içerik tespit etmek için çok sayıda, farklı türde kampanyalar oluşturup içlerinden Eşek içerikleri (tık oranı düşük içerikleri) tespit edip, Unicorn içerikleri yaşatabilir ve daha sonraki kampanya stratejinizi bunun üzerinden devam ettirebilirsiniz.
  • Unicorn içeriğiniz varsa ucuz yöntem olan sosyal medya reklamlarını kullanabilir, infografiğe veya video grafiğe dönüştürebilir, aynı konuda daha detaylı yeni içerik yazabilirsiniz.
  • CTR artırmanın en iyi yöntemlerinden birisi de kullanıcının demografiğini analiz ederek içerik oluşturmak.
  • Larry Kim’in önümüzdeki 5 yılda gördüğü en önemli pazarlama kanalı olan mesajlaşma pazarlamasında (chat marketing) tık oranları hayli yüksek çünkü daha kişiselleştirilmiş iletişim yöntemi olduğu için e-mail gibi diğer geleneksel kanallara göre mesaj açılma ve cevap yazma oranı çok daha iyi seviyelerde.
  • Örneğin, e-mailde yüzde 20 civarında açma oranı (görülme oranı) varsa, chat tarafında yüzde 50 okuma oranı (görülme oranı) ve yüzde 20 tık oranı olabiliyor. Larry’e göre bu pazarlama yöntemi spam değil, çünkü en nihayetinde kullanıcının ilgilenip kendi isteği ile baktığını düşünüyor.
  • Geleneksel pazarlama yöntemlerinde açılış sayfalarına yatırım yapılırdı ancak bu yöntem artık çalışmıyor. Onun yerine insanların size mesaj atmasını sağlamaya odaklanmalısınız. Bu sayede chatbot ve yapay zeka algoritmaları ile daha az çaba ile kullanıcıya istediği bilgiyi kolayca sunabilirsiniz.
  • Facebook reklamlarının geçmişe göre 100 kat daha pahalı olduğu günümüz pazarlama dünyasında çok daha ucuz bir yöntem olan Facebook Messenger Ad tercih edilebilir. Kullanıcıları Messenger listenize dahil etmeye odaklı çalışmalar yapabilirsiniz.
  • Kısacası, önümüzdeki yıllarda dijital pazarlamada iyi performans gösteren içeriklere daha çok bütçe ayırmak ve mesajlaşma pazarlamasını daha efektif kullanmak önemli olacak.


"Bartosz Góralewicz - İleri Seviye Teknik SEO Stratejileri"

Bartosz, 2018 European Search Ödüllerinde "Avrupa'nın En İyi  SEO Ajansı" ödülünü kazanan Elephate'in kurucu ortaklarından. Teknik SEO Bartosz'un sadece işi değil, aynı zamanda en büyük tutkularından biri ve bu yüzden kendisiyle hemfikir SEO ilgilileri ile kendi heyecanını paylaşmak üzere dünyayı dolaşmayı oldukça seviyor. Dünya üzerindeki son duraklarından bir tanesi olan İstanbul’da bizlere aktardığı sunumunun özeti aşağıda:

  • Bir SEO danışmanı olarak teknik yetkinlikler ile donanmak oldukça önemli.
  • Teknik SEO sorunları günümüzde oldukça sık görülebilen problemler.
  • 2018 ile beraber teknik SEO daha kompleks bir hale geldi.
  • Şu an üç önemli SEO trendi gündemde. Bunlar; Mobile First Indexing, Javascript İndeksleme ve Site Performansı.
  • Sitelerde Javascript kullanımları ile beraber çeşitli riskler ortaya çıkmaya başladı. Googlebot bu konuda oldukça zorlanıyor artık.
  • Normal bir HTML siteyi indeksleme sürecinde Googlebot sitemize geliyor tarıyor ve indeksleyip devam ediyordu, JS bir sitede ise Googlebot sitemize geliyor taramak için render etmek zorunda kalıyor ve indekslemek için sitemize ileride ikinci kez daha uğramak durumunda kalıyor bu da JS rendering (oluşturma) ve indeksleme sürecini oldukça uzatıyor.
  • Googlebot’un bunu tek gelişte yapamama nedeni ise JS indekslemenin normal HTML indekslemeden çok daha maliyetli olması. Javascript bir sayfayı işlemek çok daha fazla CPU kullanıma neden oluyor.
  • Örneğin, Netflix client-side rendering ile kullandığı React.js çatısından plainJS yapısına geçerek (ve sunucudan sunarak) %50 performans artışı yaşadığını açıkladı.
  • JS aynı zamanda mobil öncelikli indekslemede ortaya çıkan çoğu sorun ile de bağlantılı.
  • Google AMP hızlandırılmış sayfalar sunsa da tüm performans sorunlarının tek çözümü değil.
  • GTmetrix ile yapılan testler mobilde sayfa hızımızı net olarak söyleyemez. PageSpeed Insights aracı üzerinden Google Chrome’un gerçek dünya verilerini (CRUX) kullanmak daha mantıklı.
  • FCP, DCL, CDN hızı, CPU performansı gibi metrikler bakmamız gereken asıl metrikler.

"Kevin Richard - Google Sıralama Faktörleri: Makine Öğrenme Temelli Analizler"

SEObserver’ın kurucusu Kevin Richard, Digitalzone etkinliğimizde bu yıl Google Sıralama Faktörleri: Makine Öğrenme Temelli Analizler başlıklı sunumu ile dikkat etmemiz gerekenleri ele aldı.

  • Majestic adlı araçtan elde edilen verilerle sıralama faktörlerini anlatan Kevin, backlink alımı ile ilgili metrikleri vurguladı. Backlinklerin toplamda kaç farklı alan adından geldiği, web sitenize referans olmaya karar veren web sitelerinin sayısını gösterdiğinden, Google için önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Kevin bu metrikleri ise şöyle sıraladı:
  • Trust Flow: Güvenilirlik Değeri
  • Google’ın sitenize gelen linklerin ne kadar güvenilir olduğunu ölçümleyen bir sıralama faktörü
  • Citation Flow: Sitenize Kaç Farklı Domain’den Link Alınıyor
  • Söz konusu domain’e kaç farklı siteden link alımı yapıldığını gösteren bir metrik
  • Metodoloji üzerine bir çalışma yaptıklarını anlatan Kevin, 100.000 anahtar kelimeyi incelediklerini, her pozisyon için metrikleri ayrı ayrı kaydettiklerini, bir şişme bebekle savaşmanın gerçek bir insanla savaşmasında aynı farkı elde ettiklerini belirtti. Algoritmalarının şişme bebeklerin savaşması ile özelleştirilmesini istemediklerini, asıl olarak onlara bunu öğretmeyi hedeflediklerini vurgulayan Kevin, bunu ise “çapraz doğrulama” olarak adlandırıyor.
  • Algoritmanın sözlük anlamını esprili bir şekilde tanımlayan Kevin; Algoritma için: “Bilgisayar programcılarının yaptıkları şeyi açıklamak istemediği an kullanılan bir kelime” diyerek salonda kahkahalara sebep oldu.
  • Sonuç olarak anlattığı bilgilerden aklımızda bulunmamız gerekenleri ise şöyle sıraladı:
  • Sıralamada rakiplerinizi sollamanız, çevrenizi izlemeniz çok önemli
  • Backlinkler doğrudan URL’lerinize doğru alınmalı
  • Site içi linkleme ile sitenize fayda sağlayabilirsiniz
  • İçeriğinizi büyük ölçekli (Trust Flow’u yüksek) sitelerde yayınlatın


"Barry Adams - Google News Optimizasyonu ile Haberlerinizle Ön Planda Olun!"

Teknik SEO konusunda uzmanlaşmış, ödüllü bir SEO danışmanı olan Barry Adams konuşmasında online gazetecilik sektöründe çalışan pazarlamacılar ve site yöneticileri için Google News optimizasyonu hakkında kritik bilgiler aktardı:

  • Barry Adams için SEO; teknik, alakalılık ve otoriterlik ile oluşan bir süreç. Teknik kısımda crawler, alakalılık kısmında indexer ve otorite kısımında sorgu motoru devreye giriyor.
  • Google News için ise SEO sürecinde farklı önemli faktörler bulunuyor. Alakalılık için devreye alınan makine öğrenme ve AMP teknolojisi bu faktörler arasında yer alıyor.
  • Günümüzde arama sonuçlarının yüzde 11'i kadarında En Çok Okunan Haberler kutucuğu yer alıyor. Google News platformundan gelen trafik ise oldukça az, en fazla trafik organik aramalardan geliyor.
  • Amerika’da Google News performansı en yüksek siteler mobil carousel’de yer alıyor ve AMP sayfaları bulunuyor. AMP kullanmıyorsanız trafiğin çoğunu kaçırabilirsiniz.
  • Google News’e manuel olarak başvuru yapmadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
  • İçerikler özgün olmalı.
  • Günde birkaç yeni yayın çıkılmalı.
  • Yazar sayısı fazla olmalı.
  • Niş siteniz varsa kabul edilme ihtimaliniz artabilir.
  • Google News’e özel site haritası olmalı.
  • Yayın kurallarına uygun site olmalı.
  • Bir e-ticaret sitesinde news alanı yoksa başvurunuz reddedilebilir.
  • Google News optimizasyonu nasıl yapılmalı?
  • Spesifik site olmak bir ranking faktörler arasında.
  • Haber başlığında arama yapılan anahtar kelimenin yer alması, aynı zamanda anahtar kelimenin başta olması etkili.
  • Title karakter sayısı 110'u geçmemeli.
  • Son (taze) haberlerin yazılması önemli. Yayınlama tarihi haricinde update edilme tarihi de önem taşıyor. Güncel olaylarda taze bilgiler gerekiyor, makaleler yenileyip tekrar yayına alınabilir ancak gereksiz bilgiler ile manuplasyon yapılmamalı.
  • Stractured data kullanılmalı, H1 etiketi en fazla 200 civarında olmalı, makale 80 kelimeden uzun olmalı.
  • Search Console üzerinden hatalar kontrol edilmeli.
  • Title etiketinde özel karakterler olmamalı.
  • Article fragment hatası ile karşılaşıyorsanız, içeriğin ortasında yer alan farklı bölümleri (diğer haberler gibi) kaldırmanız gerekir.
  • HTML kodlar kontrol edilmeli, içerik geniş ve temiz olmalı, linklemelerde aşırıya kaçılmamalı.
  • Google News performansında site içi linklemelerin önemine ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Görünürlülükler incelendiğinde daha az internal link kullanan The Sun’ın, Dailymail'in önüne geçtiği görülüyor.
  • Barry’e göre, Newspocalypse ve Fred güncellemesinden dolayı görünürlük kaybeden pek çok sitenin sorunu site içi linklemelerde aşırıya kaçılması. Bu durumda internal link profilinde gerçekten bağlantılı sayfalara link verilecek şekilde optimizasyon yapmak gerekiyor.
  • Peki gelecekte bizi neler bekliyor?
  • Voice search kullanımı artacağı için speakable gibi markup işaretlemelerin önemi artacak.
  • Newsarticle işaretlemesi daha da genişleyecek ve alt kategoriler ya da haber içeriklerinde işaretleme yapılabilecek.
  • Fact check (doğruluk kontrolü) mekanizmasının genişlemesi ile ileride güvenilir ve doğru haber yapanlar onaylı yayıncılar olarak daha fazla trafik çekebilir. Arama sonuçlarında onaylanmış yeşil ikonlar ile gösterim kazanılması imkanı doğabilir.
  • Google’ın News Initiative çalışmaları sayesinde online gazetecilik belirli prensipler doğrultusunda daha güvenilir hale gelebilir.


"Fatih Özkösemen - Google'ın Gözünden: Arama Dünyasındaki Son Gelişmeler"

Fatih, Google'ın “Search Quality” ekibinde Analist olarak görev almakta. Arama sonuçlarının geliştirilmesine ve kullanıcıya en sağlıklı hizmeti verebilmek adına spam ve kötüye kullanıma karşı çalışmalar yapmakta. Google gözünden pek çok temel bilginin yanında son gelişmeleri de bizlere aktardığı sunumuna ait notlarımız aşağıda:

  • Google’ın üç temel vizyonu mevcut. Bunlar; Journey, Discover ve Visual yani Yolculuk, Keşfetmek ve Görsellik.
  • Journey adımında Google, kullanıcıların arama yapma süreçlerine odaklanıyor. Örneğin; “uçak bileti” araması yapan bir kişiye sadece uçak bileti sonuçlarını göstermeyi değil, uçak bileti araması yaptığı yolculuğunu planlaması için ve süreç boyunca ihtiyacı olabilecek tüm bilgileri sunmayı hedefliyor. Kısacası bir deneyim oluşturmayı hedefliyor.
  • Google Feed adındaki ürünü Discover mantığı ile geliştirdik. Discover adımındaki temel hedef kullanıcıya değer katacak ve tam olarak ihtiyacı olan içerikleri göstermek.
  • Visual adımında ise hedeflenen videolar ve görseller gibi tüm zengin medya ögelerini kullanıcıya doğru bir şekilde sunmak.
  • Arama motorları için ilk etkileşim URL’ler. Bu nedenle benzersiz içerik ve benzersiz URL kavramlarını birbirinden ayırmalıyız.
  • Belirli bir URL içerisinde birden fazla içerik oluşması durumları olabiliyor eğer farklı bir içerik göstermek istiyorsanız farklı URL ile göstermeniz gerekli.
  • URL’lerde yine yukarıda söylenen ile paralel olarak hash (#) karakteri kullanılmamalı. Aksi takdirde taranamama durumu olabilir.
  • Aynı şekilde benzersiz içerik aynı URL’in www, www’suz, http ve https versiyonlarının hepsinden aynı anda sunulmamalı. Bu da çift içerik (duplicate content) sorununa neden olur yani benzersiz içeriği farklı URL’lerden aynı şekilde sunma anlamına gelir.
  • Çift içerik sorunları genel olarak canonical etiketleri ile çözülebiliyor.
  • Google sitemize eklenen yeni içerikleri ya da URL’leri keşfetmek için site haritalarından oldukça faydalanıyor. Bu nedenle yeni bir içeriğimizin indekslere hızlı eklenmesini istiyorsak site haritamızı mutlaka güncel ve dinamik tutmalıyız.
  • Leaf URL yani yaprak URL’ler mantığından dolayı sitemiz içerisindeki site içi link dallanmaları Google’ın tarayabileceği şekilde kurgulanmalı. Site içerisindeki linklerimizi ise <a href> HTML etiketi ile geleneksel bir biçimde barındırmalıyız ki botlar rahatlıkla bu linklemeleri görebilsin. Javascript butonlar ya da linkler çoğu zaman arama motoru örümcekleri tarafından taranamayabiliyor ya da geç fark ediliyor.
  • Sitemizin kaynak kodu içerisindeki meta etiketleri de bir o kadar önemli. CTR yani tıklanma oranından verim alabilmek için <title> etiketinin iyi kurgulanması gerekli.
  • Meta description etiketi konusunda ise gerçekten bir karakter limiti bulunmuyor. Kullanıcının yaptığı arama sorgusundaki niyetine göre bazı durumlarda sayfanız içerisindeki en alakalı parçayı description olarak çağırabiliyor ya da sizlerin belirlediği etiketleri kullanıyoruz. Karakter limiti de aslında yine aynı şekilde kullanıcının yaptığı arama sorgusunda tam olarak ne bulmayı hedeflediği ile alakalı olarak değişebiliyor.
  • Artık SERP üzerindeki görseller bizim için oldukça önemli hale geldi hatta rich snippet’lar ile öne çıkarmaya başlıyoruz artık.
  • Görselleri yapay zeka (AI) kullanarak anlamlılaştırabiliyoruz ancak genede görsel isimlerinizin ve görsel içerisindeki “alt” HTML etiketlerinizin açıklayıcı olması önem arz ediyor.
  • Görseller konusunda bir diğer önemli sıralama sinyali ise sayfamızda sizler için en önemli görseli above-the-fold (ilk görünür alan) görsel olarak vermeniz.
  • Sayfa hızını arttırmak için lazy-loading (yavaş yükleme) kullanımında ise <noscript> etiketi ile birlikte kullanıldığında arama motoru botları açısından bir sıkıntı yaşanmamakta. <noscript> sayesinde ilgili görselleri bizlere aktardığınızda o an sayfada yükletmeseniz bile onları yakalıyoruz.
  • İçerik konusu her zaman olması gerektiği gibi kaliteli içerik ilkesini benimsemeli. Güvenilir içerik üretmek artık direkt olarak kaliteli içerik tiplerinden bir tanesi. İçeriği üreten kişinin konusunda yetkin kimse olması ve bunu içeriğinde göstermesi oldukça önemli.
  • Sayfa üzerindeki reklam kullanımları akıllıca olmalı, interstitial reklamlar içeriğin tamamını kapladığı için kaçınmamız gereken bir reklam modeli. Interstitial reklam yerine alternatif olarak ne kullanabilirime odaklanmamız lazım.
  • Site hızı konusunda, sitemizin farklı internet hızları ve farklı kullanıcı tipleri için efektif bir performans sağlaması önemli. Bu nedenle testlerimizi yaparken farklı hız ve cihaz seviyelerinde kurgulamamız sağlıklı olur.
  • Yenilenen PageSpeed Insights aracında bulunan optimizasyon skoru hız skorumuz değildir. Oradaki skor teorik bir rakam. Bu nedenle PageSpeed Insights aracı artık Chrome User Experience Raporunu kullanarak gerçek dünya verileri ile ilgili sayfanın hız skorlarını gösteriyor.
  • Yine Google’ın Lighthouse ve API servisini kullanarak sayfalarımızın hızlarını stres testleri yaparak kontrol edebiliriz.
  • Yapısal veri işaretlemeleri de Google nezdinde bir o kadar önemli. Sesli aramalara (Voice Search) yönelik “speakable” yapısal veri işaretlemeleri yine gündemdeki konulardan bir tanesi. Doğru sayfalara doğru yapısal veri işaretlemeleri kullanmak gerekli.
  • Google arama dünyasının üç temel ayağı mevcut. Bunlar; Crawling, Indexing ve Ranking/Serving yani tarama, indeksleme ve sıralama/sunma. Bu üç temel ayağın en önemli ortak amacı kullanıcıya yaptığı arama sorgusu ile en alakalı sonuçları getirmek.
  • Googlebot’un tarama için kullandığı altyapı versiyonu 2015 yılındaki Chrome 41 & ES6 versiyonu. Bu nedenle Javascript taramayı efektif bir şekilde desteklemiyor ve JS sayfaları render etmesi, doğal olarak da taraması ve indekslemesi oldukça zaman alıyor.
  • Sayfanız ne kadar hızlı ise o kadar daha hızlı render ediliyor ancak sayfa JS açısından ne kadar yoğunsa Googlebot’un render etme süresi bir o kadar uzuyor. Bazen günler bazen ise haftalar alabilir.
  • Dynamic Rendering ile oluşturulan Dynamic Rendered HTML’i sunucu tarafında Googlebot’a sunmamız gerekli ancak çok Javascript (JS) kullanmayan sitelerin bunu yapmasına gerek bulunmuyor. Günde binlerce URL üreten bir siteyseniz vb. rendering tarafında gecikme olmaması için tercih edilebilir Dynamic Rendering. Son Google I/O konferansı bu konuda incelenebilir.
  • Google arama trafiği güncel verilere göre %60’ını mobilden almakta. Mobil Öncelikli İndeksleme yani Mobile First Indexing sürecinde artık hazır olmayan siteleri de geçirmeye başlıyoruz, bu önemli.
  • Mobil sitemizin responsive olması, taranma kapasitesi konusunda mobil sunucu kapasitesi ile masaüstü sunucu kapasitesi aynı olmalı.
  • İleride arama sonuçlarında sitelerin masaüstü versiyonlarını hiç kullanmamaya başlayacağız ancak mobil versiyonu da yoksa önce masaüstüne bakılacak tabii ki.

"Gary Illyes - Google Görsel Aramaları Efektif Kullanmanın Yolları"

Geçtiğimiz yıllarda yine Digitalzone sahnesinde ağırladığımız Google mühendisi Gary Illyes’in konuşması görsellerin optimizasyonu üzerineydi. Sunumundaki satır başlıklarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

  • Kullanıcı bir görsel araması yaptığında arama sonuçlarında görselleri hem title ve description etiketleri ile görüyor hem de renk, kelime gibi filtreler uygulayabiliyor. Doğru imaj optimizasyonu ile bu arama sonuçlarındaki performans iyileştirilebilir.
  • Arama sonuçlarının listelenmesi üç ana süreçten oluşuyor: crawling, indexing ve ranking. Bu adımlarda daha iyi performans sağlayabilmek için botların içeriğe ulaşabilir olması, kullanıcı niyetine uygun içerik üretilmesi ve meta verilerin optimize edilmesi gerekiyor. İmaj optimizasyonu için de aynı faktörlere dikkat etmeliyiz.
  • İmaj indeksleme sürecinde internal linkler sayesinde resimler ilgili kelimeler ile alakalandırılıp rank ediliyor. Schema markup işaretlemeleri ile görseller zengin arama sonuçlarında yer alabiliyor.
  • İmaj optimizasyonunda nelere dikkat edilmeli?

- İmaj sonuçlarında yer almada en önemli şey görsellerin Google Bot tarafından taranabilir olduğundan emin olunması. Robots.txt kontrol edilmeli ve Google Gibi Getir özelliği ile botların dosyaları görebildiği kontrol edilmeli.

- İkinci en önemli nokta ise imaj dosyaları için ayrı site haritası oluşturulmuş olması.

- Mobil cihazlarda görseller uyumlu şekilde görüntülenebilmeli, mobil öncelikli indekslemeye hazır olunmalı.

- Aynı sayfada birden fazla ilgili görsel olması, tek bir görsel içerik olmasından daha iyi performans sağlayabilir. Ancak bu sayıda aşırıya kaçmamak gerekiyor.

- Optimizasyon çalışmaları imaj sonuçlarında yer alınmak istenilen görsel üzerine yoğunlaştırılmalıdır.

- Lazy Load yapılıyorsa ilk yüklemede görsel etiketlerinin görüntülenememesi kötü performansa yol açabilir.

- Görselin URL’inde anahtar kelime barındırılmalıdır.

- Alt etiketinin kullanımı botların görseli anlamlandırması için kritik öneme sahip. Alt etiketi, imajı spesifik olarak tanımlamalı, rank odaklı olmamalı, daha long-tail tanımlamalar yapılmalı.

- Arama sonuçlarında CTR artırmak için title ve description etiketleri optimize edilmeli.

- Caption etiketinin kullanımı da daha iyi performans sağlamaya etki edebilir.

Google’ın en son çıkardığı Görsel Yayınlama Kurallarına göre görsel kullanımınızı gözden geçirebilirsiniz.

"Cindy Crum- Mobil Öncelikli İndeksleme: Tüm Kurallar Değişiyor Mu?"

Mobil pazarlama danışmanlığı veren MobileMoxie'nin kurucusu Cindy Krum, etkinliğin popüler konularından birisi olan mobil öncelikli indeksleme ve Google’ın yapay zeka tabanlı değişikliklerini ele aldı. Sunumundaki ilgi çekici notlar şu şekilde:

  • Aramaların çoğu artık mobil cihazlardan yapılıyor ve mobil öncelikli indekslemeye hazır olmamak demek, trafiğin yarısını göz ardı etmek demek.
  • Ancak gelecekte bizi sadece mobil öncelikli yapı değil aynı zamanda yapay zeka ve sesli arama öncelikli yapı da bekliyor. Google, websitemize ne yazdığımızı daha iyi anladığında ve bunu doğru şekilde tanımladığında süreç daha da ileri gidecek. Google’ın nihai amacı dünyanın tüm bilgilerini organize edebilmek.
  • Google bilgi mimarisini çıkarabilmek için birincil kaynak olarak anahtar kelimeleri görmeye devam ediyor.
  • Mobil ve ses aramalarında daha çok soru cevaplamaya odaklanmak istiyor. Bu nedenle bu aramalarda daha iyi performans elde etmek için soru-cevap içerikleri üretilmeli.
  • Google artık bir içeriği sadece yazıldığı dilden anlamlandırmıyor. Google Translate ve Natural Language API sayesinde içeriği farklı dil boyutlarında çözümleyebiliyor.
  • Görsel arama sonuçlarında da yukarıdaki veri anlamlandırma yöntemleri efektif şekilde kullanılıyor. Language Agnostic sayesinde görseller sınıflandırılıyor. Bu sebeple bir filmin posterini aradığınızda farklı dillerdeki posterler ile karşılaşabilirsiniz.
  • Bu veri tasniflendirmesi sayesinde dilini bilmediğiniz bir yere gittiğinizde Google maps üzerinde kendi dilinizde görüntülenen yer türleri ikonları üzerinden o bölgede manav bulabiliyorsunuz. Böylece çeviri yapmaksın arama yapılabiliyor.
  • Ayrıca bu veri tasniflendirmesi ‘Bunu mu demek istediniz?’ sonuçlarının da belirlenmesine yardımcı oluyor.
  • Yakında 10 dil desteğinden 32 dil desteğine çıkacak olan Google Cloud Natural Language aracı ile verilerinizi daha iyi analiz edebilirsiniz.


"Anders Hjorth - 2018 Yılında Göze Çarpan PPC Stratejileri"

SEO, Paid Arama, Sosyal Medya, İçerik pazarlaması ve Programatik genelinde geniş bir deneyime sahip bir dijital pazarlama profesyoneli olan Anders Hjorth, PPC (Paid Search) optimizasyonunda dikkat edilmesi gerekenleri izleyicilere aktardı:

  • Sunumunun genelinde Paid Search'ün karmaşıklığından ve büyüklüğünden bahseden Anders, çok fazla landing sayfanın ve çok fazla anahtar kelimenin kombinasyonundan dolayı strateji oluşturmanın zor olduğunu vurguladı.
  • Artık bir de cihaz, hedef kitle gibi faktörler de çeşitlendiği için bu iş daha da kompleks hale gelmeye başlıyor.
  • Sektördeki zorluklar şu şekilde: media sahipleri (Google, Facebook vs.), teknoloji sağlayıcıları, reklamcılar, ekip içi sorunlar ve piyasayı doğrudan etkileyen freelancerlar.
  • Paid çalışmaları şu ana kadar en fazla etkileyen gelişmeler; Facebook’un gelmesi, algoritmalara AI ve Machine Learning dahil olması ve Amazon’un gelmesi oldu.
  • PPC (Paid Search) çalışmalarında nelere dikkat edilmeli?

- Öncelikle veri erişimine ve yasal düzenlemelere dikkat edilmeli.

- Kalite skoru, smart bidding, pazar içi hedef kitle ve external machine learning araçları eğilmemiz gereken diğer önemli konular.

- 2008'li yıllarda daha çok anahtar kelimeler, account yapısı, brand, jenerik ve ürün aramaları önemli iken, artık günümüzde kullanıcıların satın almaya giden yolculuğunu da detaylıca düşünmek gerekiyor.

- PPC çalışmalarında veri ve hedef kitle odaklı çalışmalar yapmak gerekiyor. First party veri ve third party veri entegre edilip, hedef kitleye uygulanarak strateji belirlenmeli. Personalar yaratılıp, kampanyalar ona göre oluşturulmalı.

- Kullanıcılar aynı zamanda online ortamdan offline platforma da sürüklenebilmeli.

- Bütün raporların otomatize edilmesi gerekli. Manuel PPC raporlaması yapıyorsanız zamanınız yarısı bunları hazırlamakla geçecektir.


"Berk Kuşaksız - Dijital Medya için Yeni Dönem Stratejimiz"

Berk Kuşaksız, Digital Advice Lab kurucusudur. Digitalzone’un ikinci gününde gerçekleşen PPC panelinde “Dijital Medya İçin Yeni Dönem Stratejimiz” konulu sunumu ile bizlerle birlikte oldu:

  • Türkiye’nin dijital yatırımları büyüme oranı Avrupa büyüme ortalaması üzerindedir.
  • Avrupa’da toplam bütçenin %46’sı arama motorlarına reklam bütçesi olarak ayrılıyor.
  • Reklamcılar Derneğine göre hala televizyon birinci, dijital ikinci sıradadır.
  • Reklam pazarı büyüyor ise dijital reklamlar sayesinde büyümektedir.
  • Türkiye’de 12 yaşından büyük 56 Milyon kullanıcı var.
  • 29 Milyon erkek, 27 Milyon kadındır. 18-44 yaş aralığı, kullanıcıların %60’ını oluşturmaktadır.
  • Programattik ile native, display, arama moturu, sosyal medya, video ve mobil reklam satın almalarını gerçekleştirebilirsiniz.
  • Bu durumda gelecekte şirketler Google Uzmanı, Sosyal Medyacı ve Programatik Uzmanı işe alacaklar.
  • PPC’nin geleceği nasıl olacak?
  • Otomasyon ve kitle hedeflemesi önemli noktalardır.
  • Otomosyon toolları kullanılmalı:
    • Machine Learning kullanan araçlar ile reklamlar optimize edilebilir fakat doğru öğrenmesi çok önemlidir. Bu nedenle insan gücüne ve kontrolüne hala ihtiyaç var.
  • Smart Display ile Google’a metinleri, açıklamaları ve görselleri istediğiniz gibi verebilirsiniz. Machine Learning ile yanlış öğrenilebilir, bu nedenle istemeyeceğimiz şekilde reklamlar gösterilebilir.
  • Kitle Hedeflemesi:
  • RLSA (Yeniden Pazarlama Listeleri) ile web sitenize gelmiş tüketicilere özel reklam gösterebiliyorsunuz.
  • Similar Audience (Benzer Hedef Kitleler) ile hedef kitleniz ile benzer kitlelere ulaşabiliyorsunuz. Hedef kitleniz yok olduğunda benzer kitleye ulaşmak için kullanılıyor.
  • Demographic (Yaş, Cinsiyet vb.) dataları ile hedef kitlenizi daha iyi tanıyabilirsiniz.
  • Life Events (Yaşamdaki Önemli Olaylar) inceleyerek kitle hedeflemesi yapabilirsiniz.
  • Mobilde hıza dikkat edilmeli.
  • PN&E-mail Marketing ve Voice Search’e adapte olmamız gerekmektedir. Türkiye’de Voice Search çok fazla kullanılmasa da ileride kullanacağımızı unutmamalıyız.
  • Google “Pay Per Conversion” getiriyor. Conversion başına ödeme yapılacak.
  • Kişiselleştirmeye ve DMP (Data Management Platform) önem verilmeli, CPC reklamları herkese yapılmamalı.
  • Son olarak: ölçümlemeyi unutmayın!

"Utku Demirhan - Performans Pazarlamada Başarının Ölçümlenmesi"

Ekibimizden Utku Demirhan Zeo Agency’de Data Analist olarak görev yapmaktadır. PPC Panelinde “Performans Pazarlamada Başarının Ölçümlenmesi” konulu sunum ile bizlerle birlikte oldu:

  • Utku Demirhan sunumuna “Performans Pazarlama’da performansa bir kelime, ürün veya bir reklam görseli ya da reklam metni için aldığımız tıklamalar üzerinden karar veriyoruz.” diyerek başladı.
  • Bu karar verme sürecinde, örnek vermek gerekirse %1’lik bir dönüşüm oranı için 100 tıklama almak yetersiz kalabiliyor. Böylesi bir durumda örnek sayımızı arttırmak elde ettiğimiz sonuçların tutarlılığı açısından çok daha iyi sonuç vermekte.
  • Verdiğim örnek üzerinden gidecek olursak; %1 dönüşüm oranında 100 tıklama yerine en az 300 tıklama almak dönüşüm görmeme olasılığımızı %5’in altına indirmekte. Örnek sayısı arttıkça da gerçek dönüşüm oranı etrafında bir dağılım elde etme şansımız da giderek artıyor.
  • Performans Pazarlama’da ölçümleme konusunda diğer önemli konulardan birisi de ilişkilendirme modelleri. İlişkilendirme modelleri bize elde edilen bir dönüşümün hangi kampanyalara, hangi kurallarla atfedileceğini söylüyor.
  • Örnek üzerinden gidelim; 3 farklı arama kampanyamızda aynı kullanıcıdan farklı zamanlarda tıklamalar almış olalım. Son tıklamayı baz alan dönüşüm tanımı bu gibi durumlarda tüm dönüşümü üzerine alırken, diğer adımların dönüşümdeki katkısını yok sayıyor.
  • Data-driven, position based veya time decay gibi daha gelişmiş ilişkilendirme modellerinde ise dönüşüm farklı kanallara pay ediliyor. Kullanıcı davranışına göre kampanyaların performansının değerlendirilmesi için bu tür modeller çok daha mantıklı sonuçlar elde etmemizi sağlıyorlar.
  • Ölçümlemede diğer bir konu, verdiğimiz tekliflere göre bulunduğumuz pozisyonun rakiplerimize göre önemli bir ölçüde değişim içerisinde olması.
  • Burada elde edilen dönüşümlerin ve dönüşüm başına ödenen maliyetlerin zamana göre değişimini daha iyi kavrayabilmek adına; Google Ads’in Auction Insights verisi kullanılabilir ve bu veri, makine öğrenmesi modelleri ile analiz edilerek tıklama başına maliyetlerin veya pozisyonların değişimleri modellenebilir.
  • Bu model sonucunda elde edilen değişimlere ilişkin bilgiler, hangi durumda, hangi zamanda, hangi pozisyonda bulunabileceğine karar vermek için kullanılabilir ve fırsatlar ile negatif sonuçlar doğurabilecek durumlardan, o durumlar gerçekleşmeden haberdar olmak mümkün hale gelebilir.


"Şahin Seçil - Basit ve Derin Düşün"

BoostRoas kurucu ortaklarından Şahin Seçil, bu yıl Digitalzone sahnesinde PPC panelisti konuklarımızdandı. Panel oturumunda “Basit ve Derin Düşün” başlıklı sunumu ile bizlerle ayrıntılı bilgiler paylaştı.

  • Her zaman iyi verim alabilmek için takım çalışmasının önemine değinen Şahin, fikir paylaşımının daha hızlı aksiyon almamızı sağlayacağını ve tekrar tekrar aynı sorunlarla uğraşmamak için uygulamaya geçmeden önce derin bir nefes alıp sorunun kaynağını analiz etmemiz gerektiğini vurguladı.
  • Daha verimli çalışmak için haftada 45 saatimizi ofiste geçirmemize gerek olmadığını savunan Şahin, tabularımızı yıkarak farklı yöntemler düşünmemiz gerektiğine değindi.
  • Kendi sorunlarınızın nedenlerini olabildiğince farklılaştırıp bulmalısınız
  • Sunumun başında da belirttiği gibi; basit düşünüp büyük aksiyon alınmalı diyerek her türlü soruna farklı pencerelerden bakmamız gerektiğini vurguladı.
  • Arama sonuçları farklı farklı kontrol edilmeli örneğin masaüstü, mobil ve tablet aramalarını tek tek kontrol edip detaylı bir analiz ortaya çıkarmalı
  • Kullanıcıların ne gibi tepkiler verdiğini belirleyerek doğru sonuçlar elde edebilirsiniz
  • Hayatımızda pek çok pratik olduğunu, ancak bunların hepsinin kişiliğimize ya da programımıza uymayabileceğine dikkat çeken Seçil, aslında bizlere kendi alanımızı kendimizin yaratmamız gerektiğine dair benzersiz ipuçları ile Digitalzone macerasının son kahramanı olarak fikir edinebileceğimiz faydalı bilgiler paylaştı.

Digitalzone’18’de tüm sunumların bitmesi ile oldukça verimli geçen iki günü de sonlandırmış olduk. Zeo ekibi için artık bunu kutlama vakti. Konferansta yaşananları ve edindiğimiz bilgileri paylaştığımız bu uzun içeriğimize vakit ayırdığınız için Zeo ailesi olarak teşekkür ederiz. Umuyoruz sizler için verimli bir yazı olmuştur.

Dijital pazarlama alanı ile ilgilenen yakınlarınızla yazımızı paylaşarak bilgilerin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olabilirsiniz. Konferans hakkındaki görüşlere #digitalzone hashtag’i üzerinden ulaşabilir ve siz de yazımız hakkındaki görüşlerinizi yorum alanından bizlere iletebilirsiniz. Seneye gerçekleşecek Digitalzone’u biz şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz. Etkinliğin parçası olan herkese sonsuz teşekkürler!

Guest Author