SEO ile üniversite yıllarında tanıştım, uzun süredir de Zeo ekibinin bir parçasıyım. Bu süreçte SEO’ya meraklı birçok insanla tanışma ve farklı sektörlerden onlarca marka ile çalışma fırsatı yakaladım. Bugüne dek yönettiğim ya da içerisinde bulunduğum projelerde çok farklı deneyimler elde etme şansım oldu. Bu süreç esnasında en sık karşılaştığım, gördüğüm ya da duyduğum yanlışları sizlerle de paylaşmak istedim.

Bu içerikte sizlere SEO konusunda en sık yapılan hatalardan ve doğru bilinen en temel yanlışlardan bahsedeceğim.

1) SEO çalışmalarının tek seferde ya da bir süre yapılması yeterli olur.

SEO ile alakalı en temel yanlışların başında bu çalışmaların tek seferde ya da belirli bir süre yapılmasının yeterli olacağı geliyor. Genellikle SEO kavramı ile yeni tanışan ya da bu konuda uzun vadeli deneyim elde etme şansı olmamış insanlar bu fikre sahip olabiliyor. Bu durumda yapılması gereken bazı işlemler olduğunu ve bu işlemler sonrasında ilgili web sitesinin üst sıralarda yer almaya başlayacağına inanılıyor. Fakat gerçekler tabii ki bundan çok daha farklı. :)

İlk olarak SEO çalışmaları kapsamındaki yol haritasının kısa ve uzun vade için doğru şekilde planlanması gerekiyor. Çünkü her web sitesinin eksiği ya da ihtiyacının aynı olması söz konusu değil. Eksikleri ve ihtiyaçları doğru şekilde planlanan web siteleri için aksiyonlar, öncelik sırasına göre düzenli şekilde uygulanmalıdır. Gerçekleştirilen bu çalışmaların geri dönüşü ilgili web sitesinin mevcut SEO performansı, rakiplerinin sayısı, rakiplerinin otoritesi, içerisinde bulunduğu sektör gibi birçok değişkene bağlıdır. İşte tam da bu nedenle her web sitesi için ezbere uygulanan tek düze SEO çalışmaları genellikle sağlıklı sonuçlar vermiyor. Ayrıca doğru şekilde uygulanan SEO çalışmaları sonucunda ilgili web sitesinin hedeflediği sorgularda üst sıralara yerleşmesi yapılan çalışmaların son bulacağı anlamına gelmez. Çünkü bu denklemin içinde rakipler ve Google algoritmaları da yer alıyor. Yapılan çalışmaların iyi sonuç verdiği senaryoda elde edilen pozisyonların korunması da oldukça önemli konuların başında geliyor.

Ayrıca ölçümleme tarafı da SEO çalışmalarının en önemli kollarından biridir. Yapılan çalışmalar sonrasında web sitesinin performansı düzenli olarak takip edilmeli ve belirli periyotlarda detaylı şekilde incelenmelidir. En temelde aktardığım bu nedenlerden dolayı SEO çalışmaları tek seferde ya da belirli bir süre yapılarak başarı elde etmek ya da elde edilen bu başarıyı korumak oldukça zordur. Kısaca SEO çalışmaları arama motorları üzerinde görünür olmak isteyen her web sitesinin faaliyet gösterdiği süre boyunca düzenli şekilde uygulanmalıdır.

2) SEO çalışmalarının amacı sadece ilk sırada yer almaktır.

SEO denildiğinde insanların aklına genellikle hedeflenen kullanıcı sorgusu ya da sorgularında ilk sırada yer almak geliyor. Bunun nedeninin eskiden SEO çalışmalarının daha tekdüze bir şekilde yapılması ve bu işi yapan bazı insanların markalara ya da müşterilerine ilk sırada yer alacaklarını vaat etmesi olduğunu düşünüyorum. Geçmişten günümüze uzanan bu süreçte de hala birçok insan SEO kavramını ilk sırada yer almak ile bağdaştırıyor. Fakat SEO, hedeflenen kullanıcı sorgusunda ilk sırada yer almaktan çok daha fazlası…

SEO çalışmalarının en temel amacı ilgili web sitesinin arama motorları üzerindeki görünürlüğünü ve elde ettiği alakalı ziyaretçi sayısını artırmak olarak ifade edebiliriz. Bu çalışmalar bazen marka bilinirliğini artırmak isteyen kurumsal bir web sitesi için yapılırken, bazen satışlarını artırmak isteyen bir e-ticaret sitesi için yapılabiliyor. Her web sitesinin de kendince hedeflemek istediği bazı kullanıcı sorguları oluyor. Niş bir sektörde yer alan bir web sitesi için hedeflenen kullanıcı sorgularında üst sıralarda yer almak bazen kolay olabiliyor.

Fakat hedeflenen kullanıcı sorgusunda Türkiye’nin en büyük e-ticaret siteleri ile yarışan yeni bir web sitesini düşünün. Bu web sitesinin yapılan çalışmalar ile kısa bir zamanda ilk sırada yer alması mümkün mü? Bu ihtimalin gerçekleştiğini düşünelim, peki bu ne kadar sağlıklı? Bu konuyu kendi müşterilerim ile konuştuğumda da genellikle aynı örneği veririm. Örneğin web sitemiz için yıllardır emek veriyor ve düzenli şekilde SEO çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu süreç sonrasında hedeflerimize ulaştık ve hedeflediğimiz kullanıcı sorgularında üst sıralara yerleştik. Sonrasında sektöre yeni giren bir web sitesinin kısa sürede bizi ekarte etmesini ister miyiz? Ya da böyle bir durumu yaşadığımızda bunun haksızlık olduğunu düşünmez miyiz?

İşte bu sebeplerden dolayı rekabetin yoğun olduğu ve rakiplerin bizden çok daha uzun süre önce SEO çalışmalarına başladığı senaryoda kısa bir sürede ilk sıraya ya da sıralara yerleşmek kolay olmayacaktır. Karşımızda bizden daha uzun süredir faaliyet gösteren ve daha otoriter web siteleri yer alıyorsa ilk sırada yer alamadığımız için başarısız sayılmamız da doğru olmaz. Bu nedenle SEO çalışmalarının amacı ve başarı kıstası ilgili web sitesinin mevcut SEO durumuna, içerisinde bulunduğu sektöre ve bu sektörde yer alan rakiplerin niteliğine ve sayısına göre değişiklik gösterecektir. Kısaca SEO çalışmalarının amacı ilk sırada yer almak değil, mevcut şartlar göz önünde bulundurularak en doğru şekilde ilgili web sitesinin arama motorları üzerinde daha görünür olması ve alakalı daha fazla kullanıcıya ulaşması olarak adlandırabiliriz.

3) SEO herkes tarafından yapılabilir.

Bugüne dek büyük markaların yanı sıra nispeten daha küçük markalara da danışmanlık yapma fırsatım oldu. Bu markalarla gerçekleştirdiğim tanışma toplantılarında genellikle SEO çalışmalarını daha önce kendi içlerinde ya da farklı şekilde yapmaya çalıştıklarını fakat başarılı olamadıklarını, daha sonra da profesyonel bir destek almaya karar verdiklerini duydum. Bu durumun düşük bütçeye sahip ya da SEO’ya fazla bütçe ayırmak istemeyen markalarda daha sık yaşandığını söyleyebilirim. Peki bu süreçte kaybedilen tek şey zaman mı?

Özellikle rekabetin yoğun olduğu ve rakiplerin SEO çalışmalarına düzenli şekilde devam ettiği senaryoda kaybedilen tek şey maalesef zaman değil. Bu süreçte rakiplerin aradaki farkı açtığını söylemek yanlış olmaz. Bu durum da sonrasında profesyonel destek alınsa da başarıya ulaşma sürecinin uzamasına neden oluyor. Bu nedenle özellikle hedefleri olan ve organik trafiği önemseyen markaların bu süreci bilgisinden ve deneyiminde emin oldukları kişilere emanet etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde zaman ve para kaybetmenin yanı sıra rakiplerin gerisine düşülmesi ya da Google tarafından ceza alınmasına kadar uzanan amatör SEO çalışmalarının geri dönüşü çok daha ağır olabilir.

4) SEO çalışmaları tek başına yeterlidir.

Bazı markalar bütçesi kısıtlı olduğu ya da farklı herhangi bir nedenden dolayı tek bir dijital kanala yatırım yapabiliyor. Bu kanal bazen sadece SEO olduğu gibi bazen farklı bir kanal olabiliyor. Sadece SEO’ya yatırım yapan bir marka düşünelim. Peki bu marka ne kadar başarılı olabilir? Ya da başarı için diğer kanallara ihtiyacı var mı?

Bu noktada en önemli konuların başında marka bilinirliği geliyor. Eğer ilgili marka daha önce farklı kanallara yatırım yapmamış ise büyük ihtimalle marka bilinirliği de düşük olacaktır.  Bilinirliği düşük markalara ait web sitelerinin de doğal yolla backlink edinmesi ve marka aramalarının yüksek olması pek mümkün olmayacaktır. Bu konuların sıralama faktörü olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda marka bilinirliği kavramı daha da önemli bir hal alıyor. Rakiplerin de marka bilinirliğinin yüksek, dolayısıyla backlink ve marka aramalarının yüksek olduğu senaryoda SEO çalışmalarından iyi performans alınması zor olabilir. Bu nedenle SEO çalışmalarından iyi bir karşılık bekleyen markaların belirli bir bilinirliğe sahip olması oldukça önemli. Bu bilinirliğe sahip olmak için de diğer pazarlama kanallarından da destek alınması faydalı olacaktır.

5) Marka büyüklüğü ve bilinirliği tek başına yeterlidir.

Marka bilinirliği yüksek olan bazı markaların dijital kanallara gereken önemi vermediğini görebiliyoruz. Bu durumun en temel sebebi ise bilinirliği yüksek bir marka olmalarından dolayı marka içeren sorgular üzerinden edindikleri mevcut trafiği yeterli görmelerinden kaynaklanıyor. Genellikle web siteleri üzerinden doğrudan bir ürün ya da hizmet satmayan markalarda yaşanan bu durum nedeniyle ilgili markaların sektörel diğer kullanıcı sorgularındaki potansiyeli gözden kaçırdıklarını söyleyebiliriz.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi kendi sektöründe oldukça bilinen bir marka olduğunu düşünelim. Haliyle markayı tanıyan bazı kullanıcıların marka ismini ya da sektörel kelimeleri marka ismi ile birlikte aradığı sorgularda ilgili web sitesi üst sıralarda yer alacaktır. Fakat sorgu sırasında markayı tanısa da markayı sorguya dahil etmeyen ya da markayı hiç tanımayan kullanıcıları ele alalım. Bu durumda SEO çalışması gerçekleştirilmeyen ilgili web sitesinin üst sıralarda yer alması mümkün olmayabilir. Üst sıralarda yer almadığı için kaybettiği organik trafik potansiyelini göz önünde bulunduralım. Marka içermeyen sektörel kullanıcı sorgularının kayda değer hacme sahip olduğu her sektör için SEO çalışmaları gerçekleştirmek gerekir. Aksi takdirde bahsettiğim gibi daha fazla organik trafik, daha fazla marka bilinirliği ve belki de daha fazla müşteri imkanını elimizin tersiyle itmiş olabiliriz. :)

Bu nedenle sektörel aranma hacimlerinin kayda değer olduğu sektörlerde yer alan her markanın SEO kavramını dikkate almasında fayda var. Ayrıca eğer ilgili markanın bilinirliği yüksekse; marka aramaları ve doğal yolla edindiği backlink sayısı da büyük ihtimalle daha yüksek olacaktır. Bu durumun da SEO performansına destek olacağını söyleyebiliriz. Kısaca bilinirliği yüksek markaların bu duruma güvenmek yerine bu durumu SEO çalışmalarında bir avantaj olarak kullanması her açıdan çok daha mantıklı olacaktır.

Arama motoru optimizasyonu çok keskin hatlara sahip olmayan, bazı bilginin doğruluğu konusunda tartışmaların yer aldığı ve bazı konuların deneyimle doğru orantılı olduğu bir alan. Bundan dolayı da çok fazla yanlış bilgi bulunabiliyor. Bu nedenle en temelde edindiğimiz bilgilerden emin olmak için bu bilgileri otoriter kaynaklardan elde etmekte ve SEO çalışmaları için profesyonel bir destek almakta fayda var.

Bu içeriğimizde SEO ile alakalı en temel yanlışlara değindik, umarım faydalı olmuştur. Başka blog içeriklerinde görüşmek üzere. :)