2019'da SEO Dünyasını Neler Bekliyor?
2019 yılına girmiş bulunmaktayız ve tabi ki SEO dünyası da 2019’da değişiklikler geçiriyor. 2019’da hangi trendler bizi bekliyor, hangi terimler önem kazanıyor ve web sitelerimiz için neler yapmamız gerekiyor gibi bir çok soru kafamızı kurcalıyor olabilir. Bu nedenle merak edilen sorulara yanıt vermek için sizinle 2019 SEO trendlerini paylaşmak istiyorum!
RankBrain
Google’ın açıklamasına göre RankBrain en önemli sıralama faktörlerinin arasında yer alıyor.
Peki RankBrain nedir ve neden bu kadar önemlidir?
RankBrain gelişmeden önce Google’da sıralanan sayfaların pozisyonları Google’da çalışan mühendisler tarafından belirlendiği düşünülüyordu fakat RankBrain’in kendi algoritması kullanıcıların tıklama oranını, hemen çıkma oranını, sayfada durma süresini ve pogo-sticking oranını dikkate alarak sayfaların pozisyonlarını optimize ediyor.
Örnek olarak anlatmak gerekirse: SERP’te “new york” araması yapıldığında: Genellikle kullanıcılar ilk çıkan sayfaya giriyor fakat sayfada bulunan içerik açıklayıcı değilse, kullanıcıya hitap etmiyorsa ve kullanıcı aradığı konuyu etkileyici bir şekilde bulamıyorsa sayfadan hemen çıkıyor ve ikinci sayfaya giriyor:
İkinci sayfada da bulunan içeriği beğenmiyorsa üçüncü sayfayı tıklıyor:
Sonunda üçüncü sıradaki sayfayı beğeniyor ve içeriği okumaya başlıyor. Burada sayfalara girip hemen çıktıktan sonra arama sayfasına geri dönülmesine Pogo Sticking deniyor ve bu durum RankBrain için çok önemli bir faktör olarak tanımlanıyor. RankBrain, Google’da bulunan bir sayfanın hemen çıkma oranı çok yüksek ise ve sayfada sürekli Pogo Sticking yapılıyor ise o sayfayı tespit ediyor ve yukarıda örnekte bulunan ilk sırada konumlanan sayfa 2. ya da 3. sıraya düşüyor, içeriğini beğendiğimiz 3. sırada konumlanan sayfa ise ilk sıraya yükselebiliyor böylelikle kullanıcı deneyimi için önemli olan faktörler ile ölçümlenen sayfalar üst pozisyonlarda yer alıyor.
RankBrain’in önem verdiği faktörler:
- Kullanıcının sayfada kaldığı süre (Dwell Time),
- Kullanıcıların sayfayı tıklama oranı (CTR),
- Arama sayfasına dönme sıklığı (Pogo Sticking),
- Hemen çıkma oranı (Bounce Rate).
Kullanıcının Sayfada Kaldığı Süre (Dwell Time)
Google’ın açıklamasına göre RankBrain için Dwell Time büyük önem taşımaktadır. İlgili haberi buradan okuyabilirsiniz. Searchmetrics araştırmasına göre Google’da listelenen ilk 10 sayfanın Dwell Time ortalaması 3 dakika 10 saniye.
Kullanıcıların web sitesinde kalma süresini bu ortalamanın üstünde tutmaya çalışmalısınız!
Peki nasıl yapacağız?
-
Bucket Brigade kullanarak:
Bucket Brigade, içerikte okuyucuların dikkatini çekeceği kelime gruplarının kullanılmasıdır. İlgi çekici kelime grupları kullanıp okuyucuların sıkılmamasını sağlayarak sayfada daha uzun kalmasını sağlamalısınız.
Örnek göstermek gerekirse:
-
Benefit-Driven Subheadings kullanarak:
Uzun yazıları alt başlıklar ile bölerek okuyucunun yazıdan sıkılmamasını sağlamalısınız. Aşağıda görüldüğü gibi sol tarafta bulunan içerik alt başlıklarla ayrılmış, sağ tarafta bulunan içerikte ise alt başlıklar bulunmamaktadır. Bu durum kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyerek kullanıcının sayfadan hemen çıkmasına neden olur. Bu nedenle sol taraftaki yapı gibi alt başlıklar kullanılmalı:
-
APP Formülü kullanmalısınız:
Agree: İlk paragrafta düşünceye katıldığından bahsederek, düşünceyi destekleyici şeyler yazılır, Promise: Yazdığı konu hakkında belirli bir durumu işaret eder, Preview: Son paragrafta yazdığı konu hakkında genel öngörüsünden bahseder. Bu şekilde bir yazı yazarak kullanıcıya daha kolay okuması ve anlaması için ortam sağlanır, bu durum hemen çıkma oranını ve pogo stick oranını olumlu etkiler. Brian Dean’ın bu konu ile ilgili hazırladığı videoya buradan ulaşabilirsiniz.
Kullanıcıların Sayfayı Tıklama Oranı (CTR)
Reklamlı sayfalar ve featured snippet sayfalar organik sayfaların üstüne çıktığı için kullanıcıların organik sayfaya tıklama oranı gittikçe azalıyor. Bu nedenle kullanıcılar da aramalarında ilk çıkan ve daha açıklayıcı olan sayfaları tıklıyor. Bir araştırma sonucunda 2015’ten itibaren mobil cihazlarda organik tıklama oranı %41,4 oranında düştüğü açıklandı.
Bu nedenle kullanıcıların siteyi tıklaması için dikkat çeken bir sayfa oluşturulmalı. Dikkat çeken başlık ve açıklayıcı bir meta description ile kullanıcıların sayfayı tıklamasını sağlayabilirsiniz! Web sayfasının tıklanma oranı arttıkça, sitenin görüntülenme şansı da artar. Web etiketlerinde yüksek tıklama oranı kazanmak için meta etiketlerini optimize etmek önemlidir. Tıklanma oranını nasıl arttıracağımıza dair Larry Kim’in hazırladığı infografiğe buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca Brian Dean’ın “Tıklama Mıknatısı Yönetimi” metodu ile Tıklama Oranını nasıl arttıracağımızı anlatan videoya da buradan ulaşabilirsiniz.
Featured Snippet
CTR’da da bahsettiğimiz gibi Featured Snippet önemli bir faktör. SEMrush’ın yaptığı bir araştırmaya göre Featured Snippet tüm arama sonuçlarının %11,3’ünde yer alıyor.
Peki sayfamızı Featured Snippet’a nasıl çıkaracağız?
Sıralandığımız anahtar kelimeleri belirleyip Featured Snippet alanında başarılı olacağımız kelimelere odaklanmalıyız. Featured Snippet’ta yer alan içeriklerin %98’i Google’da ilk sayfada yer alan içeriklerden oluşuyor. Bu nedenle sayfamız ilk 10 sırada yer almıyorsa Featured Snippet’a çıkma ihtimali çok zorlaşıyor. Ahrefs’in araştırmasında sayfaların sıralanma pozisyonlarına göre Featured Snippet’a çıkma oranları aşağıdaki gibidir:
Peki hangi anahtar kelimeleri seçmemiz gerekiyor?
Ahrefs, sitemizin Featured Snippet’ta sıralandığı kelimeleri gösteriyor, buradan sitenizin ve rakiplerin sıralandığı kelimeleri belirleyerek bir strateji oluşturabilirsiniz:
Featured Snippet’ta listelendiğimiz kelimeleri belirledikten sonra ilk 10 pozisyonda listelenen kelimeler ile 40 - 60 kelimelik içerikler hazırlıyoruz. 40 - 60 kelime, SEMrush’ın Featured Snippet’a çıkan içeriklere yönelik yaptığı bir araştırmanın sonucunda çıkmıştır. Son olarak hedeflediğimiz Featured Snippet tipini seçmemiz gerekiyor.
Featured Snippet Çeşitleri
Üç tip snippet var: Paragraf, liste ve tablo.
En fazla kullanılan paragraf snippetlardır. Paragraf Snippet örneği aşağıdaki gibidir: Liste Snippet örneği aşağıdaki gibidir:
Liste Snippet’a çıkmak için mümkün olduğunca daha uzun listeler oluşturmalısınız, çünkü uzun bir liste oluşturunca Google sonuçları kesmek zorunda kalır ve bu durum kullanıcının sitenizi tıklaması için bir neden oluşturur. Kısa bir liste kullanacak olursanız, her öğe için yeterli kelime kullanmaya çalışın, böylece Google her liste öğesini keser ve kullanıcı yazınızı merak eder. Listelerinizin maddelerini en az 5 en fazla 8 madde olacak şekilde ayarlamalısınız:
Tablo Snippet örneği aşağıdaki gibidir:
Liste snippetlardaki gibi, Google’ın kısaltabileceği tablolar oluşturmalısınız. Satın alma döngüsü oluşturacak anahtar kelimelere odaklanmalısınız. Snippet tiplerine yönelik içeriklerin kelimelerini ve anlatım şekillerini güncellemenizi öneriyoruz. Bu durum 2019’da çok fazla önem taşıyacak!
Kapsamlı ve Derin İçerikler
2019 yılında içerik öneminin devam edeceği düşünülüyor. Google’ın çalışma mantığı sadece içeriğe yönelikti bu nedenle sayfanın HTML koduna gelerek kelimelerin kullanımlarına bakıyordu. Bu nedenle, Google anahtar kelimede görünüp görünmediğini kontrol etmek için sayfanızı ziyaret eder ve aşağıdaki metrikleri kontrol eder:
- Başlık Etiketi
- URL
- Görsel Alt text
- Description Etiketi
- H1 Etiketi
Google hala aynı metrikleri kontrol etse de daha akıllı olduğunu söylemeliyiz. Artık içerikleri direkt ölçmek yerine içeriğin kalitesine odaklanıyor. Google, anahtar kelime yoğunluğu fazla olan içerikler yerine tüm konuyu derinlemesine kapsayan içeriklere önem veriyor. Eğer içeriğiniz kullanıcının aradığı sorguyu geniş bir şekilde kapsıyorsa kullanıcı orada aramayı bitirecek ve sizin sayfanızda uzun kalarak içeriğinizi tüketecek. Böylelikle farklı içeriklere girme yöneliminin olasılığı düşecek.
Peki kapsamlı bir içeriği nasıl yazabiliriz?
İlk olarak, kelime sayısına dikkat edelim. İçeriğimiz uzun, kapsamlı ve kullanıcının istediğini bulabileceği bir içerik olmalı. Fakat uzun olması için gereksiz yazıların içerikte yer almamasına dikkat etmeliyiz çünkü 2019’da nihai hedefimiz kullanıcının arama sorgusunu tam olarak karşılayan ve işe yarar nitelikli içerikler üretmek olmalı. Ve her zaman yaptığımız gibi rakip içeriklerinde uzunluğunu incelemeyi unutmayalım!
İkinci olarak, evergreen içerik yayınlamaya özen gösterelim. Buzzsumo 100 Milyon içerik incelemesi yaparak bir rapor çıkarmış. Sizin için önemli noktaları aşağıda listeledim:
- 2015 yılında ortalama düzeydeki bir blog yazısı sosyal medyada 8 yerde paylaşılırken 2017 yılında 4 yerde paylaşılıyor.
- Facebook trafiği 2018’e doğru düşmeye başlarken Google artmaya devam ediyor:
- İçeriklerin sosyal medyada paylaşım dağılımları aşağıdaki gibidir:
- İçeriklerin kelime sayılarına göre paylaşım oranları aşağıdaki gibidir. Görüldüğü gibi kelime sayısı ile paylaşım oranı doğru orantılı:
- İçeriklerin %70’i backlink almıyor.
- WordPress üzerinden sayfa görünümleri son zamanlarda aşağı doğru bir trende sahip:
Bu araştırmalar sonucunda sadece evergreen içerikler backlink alıyor ve paylaşımları artmaya devam ediyor. Bu nedenle 2019’da içeriklerimizin uzun ama kapsamlı, tüketici için anlamlı ve derin evergreen içerikler olmasına özen göstermeliyiz.
Üçüncü olarak, içeriklerimize LSI anahtar kelimeler eklemeliyiz.
Peki LSI nedir?
Google Bot sayfaları tararken sayfanın içindeki kelimeler ile yazının anlamsal bütünlüğüne ve kullanıcıların sayfada arama ile ilişkilendirecek kelimelerin var olup olmadığına bakar. Bu tarama sürecinde hangi kelimelerin beraber kullanıldığına ve beraber kullanılmayan kelimelerin ise birbiriyle bağlantısına bakarak kelimeler arasında anlamsal bir bağ oluşturur. Arama motorlarının amacı kullanıcıya hitap eden, kullanışlı yazıyı ortaya çıkarmak olduğu için anlamsal bağlantılı olan yazılar bir adım öne çıkar. Latent Semantic Indexing de kullanıcıyı sonuca ulaştırmak için kullanılan yöntemlerden bir tanesidir.
Örneğin, diyelim ki sevgililer günü ile ilgili bir yazı yayınlayacağız. Blog yazımızın içinde sevgililer günü nedir, sevgililer günü hediyeleri, 14 Şubat, romantik akşam yemeği, şarap, sevgiliye hediye gibi kelimeler kullanarak anlam bütünlüğü sağlamalıyız. Google sayfamızı tararken LSI yöntemi ile bağ oluştuğunu fark eder ve blog yazımızın kapsamlı olduğunu görerek sayfa sıralamasında olumlu etkilenir.
Peki LSI anahtar kelime araştırmasını nasıl yapacağız?
1. Google araması yaparak LSI anahtar kelimelerine ulaşabiliriz. Örneğimizden devam edecek olursak; sevgililer günü araması SERP'te yapıldığında Google’ın önerdiği kelimeleri kullanarak ve bu kelimeleri çeşitlendirerek içeriğinizi zenginleştirebilirsiniz.
2. Google uzantısı olan “Extract People also search phrases in Google” ile arama yaptığınızda o sayfaya giren kullanıcıların başka hangi kelimeler ile arama yaptığına bakabilirsiniz. Böylelikle ilgili kelimeler ile blog yazınızı zenginleştirebilirsiniz.
3. Farklı içerikleri inceleyebilirsiniz. Arama yaptığınızda ilk sayfada çıkan içerikleri inceleyerek kullanılan kelimeler size fikir verebilir.
4. Google Keyword Planner aracını kullanarak kelime çeşitliliği sağlayabilirsiniz.
Mobile First Indexing Optimizasyonu
Günümüzde Google aramaların yaklaşık %60’ı mobil üzerinden gerçekleşiyor hatta niş aramalarda bu oran %90’a ulaşıyor. Bu nedenle, web sitenin responsive bir tasarıma sahip olduğundan emin olunmalı veya hem mobil hem de masaüstü sürümlerinde eşdeğer içerik üretilmeli. Google artık mobil versiyonun sıralamada önceliklik faktör olarak belirleyeceğini açıkladı. Eğer web sitenizin mobil versiyonu varsa Google ilk olarak onu tarayarak sıralamanızı belirleyecek.
Peki mobil optimizasyon nasıl yapılıyor?
Masaüstü ve mobil versiyonun aynı olması gerekiyor.
Bildiğimiz üzere masaüstü ekranı mobil ekranına göre daha geniş olduğu için sayfa yapısı farklılığı bir sorun yaratabilir. Masaüstünde var olan her şey mobil versiyonunda direkt görünmeyebilir. Buradaki sorunu “hamburger menü” ve “akordiyon menü “ile çözeceğiz.
Bu konu ile ilgili bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Blog sayfamızda yer alan Mobil SEO Rehberi yazısına da buradan ulaşabilirsiniz. Responsive Design için örnek olarak zeo.org sitemizi gösterelim. Mobil versiyonumuzda tüm sayfanın nasıl göründüğünü inceleyelim:
Görüldüğü gibi sitemiz responsive yapıya sahiptir. Ana sayfada bulunan linkler, kategoriler ve içeriklerin hepsi düzenli bir şekilde mobil versiyonumuzda da mevcuttur. Sağ üst köşede bulunan hamburger menüde ise masaüstü versiyonumuzdaki kategoriler yer alıyor:
Sitenizin mobil uyumlu olduğuna emin olmanız gerekiyor!
Her zaman kullanıcı deneyiminin ne kadar önemli olduğunu vurguluyoruz. İşte burada da tam önemi ortaya çıkıyor. Son zamanlarda mobil aramalarının artmasıyla mobildeki kullanıcı deneyimi daha çok önem taşımakta bu nedenle kullanıcılar mobil sitenize girdiğinde aynı hızda ve aynı kalitede bir deneyim yaşamak isterken siteniz mobil uyumlu değilse kullanıcı yavaş ve düzgün olmayan bir site gördüğü için hemen çıkmak isteyecek ve bu durum 1. bölümde bahsettiğimiz RankBrain’i de etkileyecektir. Bu nedenle mobil uyumluluk testini titizlikle yapmamız gerekiyor!
Peki sitemizin mobil uyumluluk testini nasıl yapacağız?
Bunun için Google aracı olan Mobil Uyumluluk Testi ile tanıştınız mı? Evet çoğumuzun bildiği bir araç bu ama çok etkili. Burada zeo.org sitemizi aşamalı olarak inceleyelim:
Görüldüğü gibi sitemiz mobil uyumlu çıktı ama sayfada yükleme sorunları da çıkabilir. Sayfada sorun çıkarsa aşağıda gösterdiğim gibi bir yol izleyerek sorunların ne olduğunu tespit edebilirsiniz:
Yukarıdaki gösterdiğim kısımda sayfa yükleme sorunlarını inceledikten sonra Search Console Mobil Kullanılabilirlik kısmında sorunlarımızın neden kaynaklandığına bakabiliriz. Sitemizdeki mobil uyumlu olmayan sayfaları ve sorunları nasıl çözeceğimize dair bilgilere ulaşabiliriz:
Sorunlarımızı öğrenip düzelttikten sonra sayfamızı mobil uyumlu hale getirmek için tek kontrol etmemiz gereken faktör; Mobil Site Hızı. Mobil sayfalarımızın hızını da Google’ın Page Speed Insight aracı ile ölçebiliriz: Aracımıza sitenin URL’ini yüklüyoruz ve analiz sonucunu alıyoruz:
Analiz edilmesi için bekledikten sonra sonuçları inceleyerek sitemizin hız skoruna ve sorun yaratan sayfalara ulaşıyoruz. Burada da sorunların ne olduğunu tespit ederek çözümler bulup mobil site hız skorunu arttırabiliriz.
Video İçerik
2017 yılında, Animoto tarafından gerçekleşen bir raporda 2020 yılında video içerikler organik trafiğin %80’ini oluşturacağından bahsediliyor. Hubspot blog yazısında ise kullanıcıların %43’ü daha fazla video içerik görmek istediğinden bahsediliyor:
Bu araştırmalar sonucunda video içeriklerinde önem artıyor. Bu nedenle blog video içerikleri oluşturarak sayfalarımızı optimize etmeliyiz.
Peki nasıl video içerikler oluşturmalıyız?
Rand Fishkin tarafından yapılan araştırmaya göre Google’dan sonra kullanılan ikinci arama motoru YouTube olmuştur. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Araştırmalara göre çoğu kullanıcı arama yapmak için Youtube arama motorunu kullanıyor ve belki ileride YouTube, Google’ı bile geçecek kim bilir… Bu nedenle 2019’da YouTube içeriklerini optimize etmeniz gerekiyor! ZEO Agency’nin Meetups etkinliğinde gerçekleşen “YouTube Video Optimizasyonu” ile ilgili sunuma buradan ulaşabilirsiniz.
Bir araştırmaya göre, kullanıcılar arama sonuçlarının %55’inde video içerik ile karşılaşıyor ve bu oranın %10’u da YouTube videolarına ait. Aşağıda da görüldüğü gibi arama sonuçlarında karşılaşılan sonuçlardan görseller %40, haberler %13 ve bahsettiğimiz gibi videolar %55 oranında.
Örneğin:
Ve bu duruma ek olarak Google’da videolar artık Featured Snippet’ta da yer alıyor!
Yeni bir snippet olarak “Video Featured Snippet”:
Bu durum da bize gösteriyor ki videolarımızı hazırlarken Featured Snippet’ta dikkat ettiğimiz tüm metriklere de odaklanmamız gerekiyor! Son olarak, tüm araştırmalardan yola çıkarak kullanıcıların video içerik ve video arama sonuçlarını tercih ettiğini gördük, o zaman bizim yapmamız gereken blog yazılarımızda video entegrasyonu yapmak. Uzun bir yazı ile anlatacağımız bir içeriği video olarak kullanıcıya sunarak kullanıcı deneyimini yükseltmek, böylelikle sayfadan hemen çıkma oranımız da düşecektir. YouTube'da güçlü bir video oluşturmak için zaten birçok neden varken bu durum da bir tane daha neden ekliyor.
Video Featured Snippet’larda çıkmak için neler yapılması gerektiğine dair bazı öneriler:
- Sitenizin ilk sayfada sıralanması çok önemlidir. Tüm Snippet’lar için önemli olan bir konu olan sıralama faktörü burada da önem arz ediyor!
- Video için kullanılan açıklama, hedeflediğimiz soruyu net bir şekilde belirtmeli!
Voice Search (Sesli Arama) Optimizasyonu
Google, 2014 yılında bir araştırma sonucunda kullanıcıların %40'ından fazlasının sesli arama kullandığını belirtti, hatta gençler için bu oran %50'den bile yüksekti. Google’a göre, mobil cihazlarda her beş arama sorgusu artık sesli arama ile yapılıyor. Dijital asistanların ve akıllı ev cihazlarının artan kullanımı nedeniyle, kullanıcılar muhtemelen 2019'da “Sesli Arama” özelliğini daha sık kullanacak. Bu konu ile ilgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Ekibimizden Hande Parmaksız’ın Voice Search ile ilgili anlatımına da buradan ulaşabilirsiniz.
Google’ın 2014’te gerçekleştirdiği araştırmaya göre aşağıdaki değerler ortaya çıkıyor:
Araştırmaları da göz önünde bulundurarak içeriklerimizi optimize etmeliyiz!
Peki içerikleri nasıl optimize edeceğiz?
Öncelikle kullanıcıların Voice Search ile nasıl arama yaptığını anlamamız gerekiyor. Araştırmaları inceleyerek sizin için bir liste oluşturdum:
- Sesli aramalarda sorgular daha uzun olabilir.
- Aranan sorguların soru kalıpları olma ihtimali yüksektir.
- Kullanıcılar hızlı ve doğrudan cevaplar arıyor.
- Sorguların yerel olma ihtimali daha yüksektir.
Sesli aramalarda sorgular daha uzun olabilir: Konuşarak arama yapmak yazmaya göre daha hızlı olmasını sağlar bu nedenle sesli arama yaparken yazarak aramaya göre daha uzun ve kesin arama yapılır. Yazarak yaptığımız aramalar ortalama iki sözcük uzunluğunda olmasına rağmen, sesli aramalar muhtemelen 2 sözcüğü geçecektir. Bu nedenle içeriklere “long tail” olarak adlandırdığımız uzun anahtar kelimeleri eklemeliyiz. Uzun anahtar kelimeler kullanarak kullanıcıların aradığı kelimeleri direkt hedeflemiş olacağız. Örneğin, yukarıdaki araştırmaya göre genç hedef kitlemiz en çok televizyon izlerken sesli arama yapıyor. Televizyon izlerken arama yapabileceği bir örnek olarak film izlerken ekranda gördüğü bir oyuncuyu merak edip “... hangi filmlerde oynuyor?” diyerek arama yapabilir, bu da görüldüğü gibi uzun bir cümle. Tabi ki bu örneğimiz sadece televizyon ile bağdaştırmak için verilen bir örnekti. Sesli arama başka bir işle ilgilenirken telefonla uğraşmamak için yapılan bir eylemdir. Buradan ilgili yazıya ulaşabilirsiniz.
Aranan sorguların soru kalıpları olma ihtimali yüksektir: Burada da yukarıdaki maddede bahsettiğim gibi sesli aramada konuşarak arama yapıldığı için cümle kurar gibi sorgu yapılacaktır, bu nedenle yazarak aramada direkt anahtar kelimeler kullanılarak yapılırken; sesli aramada “ne”, ”kim”, “nerede” vb. soru kalıpları kullanılabilir. Örneğin, ayakkabımızı tamir ettirmek istiyoruz, yazarak arama yaptığımızda büyük ihtimal “ayakkabı tamircisi” yazacağız; sesli arama yaparken “en yakın ayakkabı tamircisi nerede?” diyerek arayabiliriz. Örnek verdiğim iki sorguda da aynı şey aranıyor fakat sesli aramada uzun cümleler ve soru kalıpları kullanıldığı için artık içerik hazırlarken bu tip sorgulara yönelik açıklayıcı metinler hazırlamaya dikkat edilmeli. Bu tip sorgulara yönelik hazırlanacak bir sayfa da “FAQ Pages” olarak tanımlanan SSS sayfasıdır. Bir web sitesine sıkça sorular sorular kısmı eklendiği zaman sesli aramalarda gerçekleşen sorgulardaki anahtar kelimeleri hedeflemiş oluruz.
Kullanıcılar hızlı ve doğrudan cevaplar arıyor: Sıfırıncı sırada çıkan “featured snippet” burada da karşımıza çıkıyor. Sesli aramalarda Featured Snippet’ta yer alan içerik kullanıcıya sesli okunuyor. Böylelikle kullanıcı hızlı sonuç alırken içeriğe bakmak zorunda kalmıyor. Sesli aramanın amacı da bu değil miydi zaten? Çoğu insan başka bir iş yaparken sesli arama yapmıyor muydu? İşte kullanıcı tam da bunu istiyor! Burada da yapmamız gereken Featured Snippet’a önem vermemiz oluyor. Web sitemizdeki içerikleri sıfırıncı sıraya çıkması için optimize etmemiz gerekiyor. İçerikleri nasıl optimize edeceğimizi Featured Snippet bölümünde anlatmıştım. SERP’te bir konum ya da bir işletme aradığımızda aşağıdaki gibi bir alan ile karşılaşıyoruz:
Bu alan Google My Business olarak adlandırılıyor. Google My Business profilinizi ne kadar doğru yaparsanız Google haritalarda ve Local Pack Snippet’larda yer almanız kolaylaşıyor. Yukarıda görüldüğü gibi ZEO Agency şirketini arattırdığımda hiçbir sayfaya girmeden adresini, telefon numarasını ve çalışma saatlerini görebiliyorum, bu benim için şirket bilgilerini öğrenmek istediğim zaman yeterli olabilir. Kullanıcılar sesli aramalarda direkt sonuç istediği için bu alan da bizim için büyük önem taşıyor.
Sorguların yerel olma ihtimali daha yüksektir: Local Pack Snippet’tan bahsetmişken mobil sesli aramalarda sorguların yerel olduğundan da bahsedelim. Sesli arama yaparken genelde “yakınımda” “yakın çevrede” ve “nerede” kalıpları kullanılıyor. Bu durum da bize kullanıcıların satın almaya çok yakın olduğunu gösteriyor, bu nedenle yerel SEO stratejinizi geliştirerek satın almaya yakın kullanıcıları sitenize çekebilirsiniz. Yerel SEO ile ilgili kaynağa buradan ulaşabilirsiniz.
Link inşası hala devam ediyor!
Google’da ilk sıraya çıkma eğilimi ile link sayısı doğru orantılı diyebiliriz. Doğru sitelerden çok sayıda link almak sitenin Google’da ilk sayfaya çıkmasına yardımcı olacaktır. Eğer site ilk sayfaya çıkmayacak olursa Featured Snippet, Voice Search ve RankBrain optimizasyonları da işe yaramayacaktır. Backlinko’nun 1 Milyon arama sonucu üzerinden yaptığı araştırmaya göre aşağıdaki tablo ortaya çıkmıştır:
Araştırmalar sonucu link inşasının 2019’da hala devam edeceğini ve giderek artacağını gösteriyor, bu nedenle kaliteli içeriğe ve başka sitelerden site linkimizle referans gösterilmeye önem vermeliyiz!
Doğru bir şekilde referans gösterilmek için sayfamızı nasıl optimize etmeliyiz?
- İçerik genel aramalara yanıt vermeli.
- Aramalar sonucunda ilgili ve alakalı sonuçları kullanıcı önüne çıkarılmalı.
- Geri ziyaret eden müşterilerin satın aldığı ürünlere hemen ulaşması sağlanmalı.
- Kullanıcıların memnuniyeti sağlanmalı böylelikle web sitemizin gücü artar.
- Sıkça sorulan soruların ve müşteri şikayetlerinin yoğunluğunu azaltmak için chatbotlar kullanılmalı.
- Kullanıcılar markanızın ya da işletmenizin konumuna kolayca ulaşmalı.
- Sitede görsel formlar kullanarak kullanıcı deneyimi için kolaylık sağlanmalı.
E-A-T Güncellemesine Dikkat!
Google, 1 Ağustos 2018 tarihinde yeni bir güncelleme yayına aldı. Bu durumu, aynı zamanda kendi resmi kaynakları üzerinden de doğruladı:
Algoritma yayına alındıktan sonra siteler düşüş yaşamaya başladı. Düşüş yaşayan sitelerden büyük bir kısmı sağlık sektörü olmasına rağmen e-ticaret sitelerinde de düşüşler gözlemlendi. Seroundtable’ın yaptığı bir araştırmaya göre güncellemeden etkilenen sitelerin %41.5’i sağlık siteleri olmuştur. E-ticaret sitelerinin de %16 oranında etkilendiğini görmekteyiz:
Google, özellikle sağlık, finans gibi sektörlerde E-A-T güncellemelerine dikkat ediyor. Bu tür sitelerin insanlar üzerinde etkisi büyük olduğu içinGoogle tarafından YMYL (Your Money Your Life) siteler olarak adlandırılıyor. Bu nedenle çoğu sağlık ve finans sitelerinde güncellemelerden sonra dalgalanma görüldüğü düşünülüyor. Sitelerin güncellemeye yönelik uygun içerik oluşturulmaması dalgalanmaları açıklıyor:
Bu nedenle uygun içerikler oluşturmak için Google’ın açıkladığı Kalite Değerlendirme Kuralları incelenmeli!
E-A-T güncellemesi ile Google yazılarında gerçeklik ve uzman bilgisi arıyor! Bu nedenle çözüm olarak içerik optimizasyonu yapılmalı.
Peki içerik optimizasyonu yaparken dikkat etmemiz gerekenler nelerdir?
- Sağlık ve finans sektöründeki sitelerde yazılan içeriklerin uzman tarafından yazılması ve kaynakça gösterilmesi gerekmektedir.
- İçeriklere özel olarak yazılma ve güncellenme tarihi eklenmeli.
- İçeriklerin sürekli güncellenmeli, yeni bir haber ya da yeni bir durum olduğunda eklenmeli.
- Araştırma içeren içeriklerde kaynakça kısmı eklenmeli.
- Bir içerik her zaman vurguladığımız gibi kullanıcı deneyimi odaklı olmalı bu nedenle içeriklerde görseller ve videolar kullanılmalı.
- Ayrıca sitelere içindekiler kısmı, tablolar ve alıntılar eklenerek kullanıcı deneyimi kolaylaştırmalı.
Görsel Odaklı İçerik Oluşturulmalı
2018 yılında yapılan bir rapora göre görsel içerikler, pazarlamacılar için %32 oranında önemlidir. Yapılan araştırmadaki pazarlamacılara göre 2019 yılı için içeriklerin değişim grafikleri aşağıdaki gibidir. Video içeriklerden sonra görsel içerikler gelmektedir. 2019 yılında daha fazla görsel içerikler oluşturulması gerekiyor, özellikle içerikler içine “embed images” olarak adlandırılan “gömülebilir görseller” yerleştirilmeli.
Peki görsel odaklı içerik oluşturmak bize hangi faydaları sağlayacak?
Kullanıcıları içeriğimize çekecek:
Kullanıcıların sıkıcı metin yazılarından daha çok görseller ilgisini çekiyor. Görsel içeren içerik, görsel içermeyen içeriğe göre %94 daha fazla görüntüleme elde ediyor. Görsel içerikler ile:
- Markanızı ifade edin,
- Bir duygu iletin,
- Önemli verileri vurgulayın,
- Farklılık yaratın,
- Ürün ve tekliflerinizi sergileyin,
- Sitenize gelen trafiği artırın.
İçeriklerin okunma oranı artacak:
Görseller içeren içeriğinizin salt metin içeriğinizden daha fazla okunma, beğenilme, yorumlanma ve paylaşılma şansı vardır. Araştırma sonuçlarına bakacak olursak;
- Görsel içeriğin sosyal medyada paylaşılma oranı diğer içerik türlerinden 40 kat daha yüksektir.
- Görselli Facebook içerikleri, görsel bulunmayan içeriklere göre 2.3 kat daha fazla etkileşim görüyor.
- Renkli içerikler kullanıcılarda %80 oranında daha fazla okuma isteği uyandırıyor.
- Gömülü resimlere sahip Tweet'ler %18 daha fazla tıklanma, %150 daha fazla retweet ve %89 daha fazla like alıyor.
Görsel bulunan içerikler daha kolay anlaşılır:
Uzun bir yazıyı kavramak yerine görseli kavramak beynimiz için daha kolaydır. Beyne gönderilen bilgilerin %90'ı görseldir ve görüntüler metinden 600.000 kat daha hızlı işlenir.
Görsel içerikler akılda kalır:
Görsel içerikler kolayca anlaşılır olmasından dolayı akılda kalır. Beynimiz hızlı bir şekilde hafızalarımızda kayıtlı bilgilerle bağlantı kurar. Tasarıma duygusal ve estetik bir çekicilik eklerseniz, beyniniz bilgilerin kodlanmasını ve saklanmasını derinleştirir. Duyguları memnun eden veya uyandıran görüntüler, sosyal medya içeriklerinizi kullanıcılar için daha unutulmaz hale getirir. Böylelikle satın alma zamanı geldiğinde, izleyiciler içeriğinizi hatırlar. İnsanlar gördüklerinin %80'ini, okuduklarının sadece %20'sini ve duyduklarının yalnızca %10'unu hatırlar. Görüntüleri stratejik olarak kullanın. Böylelikle okuyucuların “sizi ve mesajınızı hatırlamalarına yardımcı olacaksınız.
Web Sitede Yorum Alanı Olmalı!
Sitede yorum alanının bulunması kullanıcıların geri dönüşünü ölçümlemek için en kolay bölümdür.
Google’ın açıklamalarına göre içerik yorumları trafik artışını sağlamakta.
Google sitede etkin bir topluluğunuz olduğunu görmek ister ve 2019'da bu sıralama sinyaline daha fazla dikkat edecek! SEO dünyasında 2019’da her şey daha kaliteli ve şeffaf olacak gibi görünüyor. Umarım sizin için de yeteri kadar açık bir kaynak olmuştur!
Kaynaklar: https://backlinko.com/seo-this-year https://www.searchenginejournal.com/seo-trends/281053/ https://searchengineland.com/5-seo-trends-that-will-matter-most-in-2019-307641 https://seoexpertbrad.com/seo-trends-2019/